bir kadın düşlüyorum,bakışlarıyla her insanın en derin sırlarına kadar girebilecek,
bazen çocuğunu uyutan bir anne kadar masum,
bazen de yeni bir fahişe kadar baştan çıkarıcı.
saçlarında hayatın rüzgar olup aktığı bir kadın olmalı.
yürümeli yanımda ve beni teselli etmeli zavallı haziran fırtınalarında.
(bkz: spiders)
bir kadın düşlüyorum kırmızı rujlu dudağında, hasretliği gideren,
gülüşünde ömür veren, üzüntüsü ile fırtınalar koparan
teninde lezzeti, terinde mutluluğu saklayan bir kadın...
Yaa, böyle demiş Murathan Mungan. Düşlerdeki kadının hayatta bir karşılığı yoktur yani. Efektif olarak ölüdür çünkü kendisi. Ayrıca nasıl bir erkek cinsi şöyle dört başı mamur kadın hayali kurar ki? Cins olarak, kadını sadece kadın olarak düşlemeleri daha gerçekçi değil mi?