bir kadın düşlüyorum.onunlayken gözlerim açılmayacak sonuna kadar. yumacağım.. ve öylece kalacağım. o'nda..
bir kadın düşlüyorum.ben onun ruhuna ve tenine girdiğimde, orada kalacağım. bir daha incinmeyecek ruhum. kırılmayacak kemiklerim..
bir kadın sadece.. derdimin dermanı o çünkü. ruhumun ilacı o çünkü..
bir kadın düşlüyorum..topuklarını okşayacağım. sırtını öpeceğim. ellerini koklayacağım. parmaklarını öpeceğim..
bir kadın düşlüyorum..öleceğim onda. nefesim kesilecek. kalbim duracak.
bir kadın düşlüyorum..güzel kokacak. teni mezarım olacak bir kadın. gamzesi olacak.. dudakları güzel..
bir kadın düşlüyorum. her deliliğimi yaşamama bağlayacak. dengesizliklerimden keyif alacak bir kadın..
bir kadın düşlüyorum hep. beni kavgalarımdan çekip alacak. kısa saçlı kafamı göğsüne bastıracak..
bir kadın düşlüyorum gözyaşlarını içeceğim..
bir kadın düşlüyorum boynunu öptüğümde eriyeceğim..
bir kadın düşlüyorum mucize gibi yaşayacağım.
..................................................
istediğim
nereden veya kimden isteyeceğimi bilmiyorum.
ben ki 37 yaşında koca bir bebekken bir kadının ne kadar asil olabileceğini yine bir kadının ıspat etmesini istiyorum.
biliyorum; istemekle olacak bir şey değil bu.
o zaman diliyorum.
ve yine biliyorum; dilemekle de olacak bir şey değil bu.
peki neyle gerçekleşir?
ya da nasıl?
kimle?
başımı göğsüne koyup da cenneti görmem için hangi zorlu mücadelelerden geçmeliyim?
hangi kavgada burnum kırılmalı?
hangi savaştan gazi olarak ayrılmalıyım?
ya da ölmeli?
bir kadın sadece.
tüm kadınsı çıkarlardan arınmış.
annemin elleri kadar çatlak bir ruha sahip,
babamın küfürleri kadar net,
küçük kız kardeşimin oyuncak bebeği kadar kırılgan,
erkek kardeşimin tabancasındaki mermi kadar can yakmayan...
bir kadın istiyorum sadece.
her yer dişilerle doluyken.
dünya nüfusunun üçte ikisini bu cinsiyete sahip insanlar teşkil ederken.
tek bir kadın sadece.
tek bir!
saçları boya mı ya da gerçek saç renginde mi farketmeyecek.
rahat olsun.
bacakları veya kolları var mı farketmeyecek.
cüce olsa bile önemli değil.
yüzünde kocaman sivilceler olabilir.
dili peltek,
gözleri şaşı olabilir.
kahkaha atarken kahkahları da beynime tecavüz edebilir.
bunların hiçbiri önemli değil.
sadece tek bir kadın.
zira; orospu olmayı bile başaramayan kadınlardan sıkıldım ben.
zira; kötü olmayı bile asilce gerçekleştiremeyenlerden sıkıldım.
kafamı göğsüne gömebileceğim bir kadın.
yüzümü yüzüne döndüğümde tüm acılarımı unutabileceğim.
sırtını bana döndüğünde sıkıca sarılabileceğim.
bir pazar sabahı aynı güne, aynı yatakta uyanıp da beraber kahvaltı edebileceğim bir kadın.
yaptığı bir espriye ilk önce benim gülmemi bekleyip sonrasında tebessüm edebilecek bir kadın.
boynundan gelecek kokusu ciğerimi yakabilecek bir kadın.
hayatıma girip çıkan, kadından başka her şeye benzeyen o yüzlerce kadıncığa benzemeyen gerçek bir kadın.
bir kadın düşlüyorum.. annem gibi kokan
bir kadın düşlüyorum.. yeri geldiğinde babam gibi laf sokan..
bir kadın düşlüyorum.. aç iken sevgimle karnı doyan..
bir kadın düşlüyorum.. göz yaşından çok gülücüğe sebep olan..
bu sözlükte küçük adamların asla bitmediğini kanıtlayan başlık.sözlüğü bırakalı dört yıl oldu, geri döndüm aynı muhabbetler. aşktan, cinsellikten bahseden herkes abaza bu kafaya göre.
Yaa, böyle demiş Murathan Mungan. Düşlerdeki kadının hayatta bir karşılığı yoktur yani. Efektif olarak ölüdür çünkü kendisi. Ayrıca nasıl bir erkek cinsi şöyle dört başı mamur kadın hayali kurar ki? Cins olarak, kadını sadece kadın olarak düşlemeleri daha gerçekçi değil mi?
bir kadın düşlüyorum kırmızı rujlu dudağında, hasretliği gideren,
gülüşünde ömür veren, üzüntüsü ile fırtınalar koparan
teninde lezzeti, terinde mutluluğu saklayan bir kadın...
bir kadın düşlüyorum,bakışlarıyla her insanın en derin sırlarına kadar girebilecek,
bazen çocuğunu uyutan bir anne kadar masum,
bazen de yeni bir fahişe kadar baştan çıkarıcı.
saçlarında hayatın rüzgar olup aktığı bir kadın olmalı.
yürümeli yanımda ve beni teselli etmeli zavallı haziran fırtınalarında.
(bkz: spiders)