bir kadın bir erkek ve ilişkinin basitlik eşiği

entry2 galeri0
    2.
  1. Aşık bir kadın ve aşkı tanıyamayan bir adam üzerine; 'uzun sürmüş bir aşk hikayesi'nden':
    fonda 'the fosse' http://www.youtube.com/watch?v=d-qWxeEGAV0&NR=1

    --spoiler--
    Aslında uzun olan süresi değildi bu aşkın belki çoğu büyük aşklara göre çok kısa denebilecek bir zaman diliminde yaşandı, yaşanabildi.Uzun olan her acıdan, her hayal kırıklığı ve malesef ruh incinmesinden sonra bile sığınılan Pandoranın Kutusu'ndaki tek, en son kalan duygunun,umudun yaşatılması çabasıydı uzun olan.Çünkü görülmek istenmese de o zaten ilk darbede ağır yaralanmış ve bakımsızlıktan can vermişti. Kadın yaralananın,örselenip, acımasızca hırpalananın aşkı, biricik sevgisi olduğunu düşünüyordu.Umudu, bu aşka inancı olduğu sürece yaralar da sarılabilirdi.hatta bütün bu savaşlar, darbeler sonunda eskisinden daha güzel,daha güçlü, daha bilgece bir aşk doğabilirdi.

    Yeter ki umudu olsundu bu ilişki için, varsın kavgalar,yanlış anlamalar, kırıcı sözler,tavırlar olsun.Hayatta da yok muydu bunların hepsi. olsun varsın, her zifiri karanlık geceden sonra güneş doğmaz mıydı, onların da güneşi doğardı elbet.

    Değil miydi ki bu iki insan birbirlerinin hayatlarına dokunan.

    Yeter ki o biricik, bütün kötü duygular dünyaya dağıldıktan sonra Pandoranın Kutusu'nda kalan tek duygu var olsun.Umut, olduğu sürece gelecek de vardı.Öyleydi, umut var olduğu sürece...

    Ama bu aşkta hiç umut yoktu.Malesef var olamamıştı, çünkü bu savaşçı yılmayan şövalyenin, umudun; önünde aşılmaz,kalın bir duvar örmüştü erkeğin geçmiş,geçememiş acıları; ders alınamamış sadece yaşanmış kalp kırıklıkları, hayata kendine,insanlara dair güvensizlik ve sevgisizliği.Belki sadece duvar olsaydı ne kadar yüksek,kalın aşılamaz olsa da şövalye,savaşçı umut geçebilirdi,aşabilirdi onu. Ama bu duvarın açıldığı kalbe varamadan ölen sevgilerin katili tanımlanmamış, belirisiz bir boşluk vardı ki burada bir canavar yaratmıştı kendine.
    Bu canavar kördü,sağırdı bütün güzelliklere, en küçük bir sevilme ihtimali belirse başlardı alevini beslemeye ve bir solukta öldürürdü tüm umutları.
    Kadının elinde kalan ise bu aşkı tek başına başka umutlarla yaşamaktı o da sadece erkeğin zihninde hoş bir hatıra, kalbinde hissedemediği bir DUYGU olarak...
    --spoiler--
    1 ...
  2. 1.
  3. "hayat bir kumar" derler. aslında büyük oranda doğrudur da bu durum. sürekli bir şeyler verip, karşılığında bir şeyler alır veya verdiklerimizi kaybettiğimizle kalırız. fakat burdaki asıl mes'ele yeniden bahise yatıracak kadar kumarhane fişimizin olup olmamasıdır bana göre. bu kumarhanede de hemen hepsindeki gibi yürüyor işler. misal en küçük fişlere "gün" diyoruz ve masada en çok dönen fiş de "günlük fişler" oluyor hâliyle. biraz daha cesur olanlar için "aylık fişler" ve "yıllık fişler" var. yıllarımızı kaybediyoruz kimi bahislerimizde, inanmayan varsa oyuna girip denesin. ancak bu kumarhanenin, en büyük fişlerine "aşk fişi" diyoruz. bu fişler, kelimenin tam anlamıyla "cesaretin bir adım ötesinde duranlar"-ki ben akıllı insanlar olmadıkları kanısındayım- için tasarlanmış gibi kumarhane sahiplerince.

    kağıtlar, saat yönünün tersine dağıtılıyor bu oyunda ve elinde yere açılanlarla en alakasız kartları tutan, kazanmış oluyor genelde. sistem bu şekilde işliyor. tedirgin olanlar, cesaret edemeyenler günlerini, aylarını masada bırakıyorlar. kazansalar dahi oyun kuralları gereği "yatırdığı kadarı" ile ödüllendiriliyor. biraz daha cesaret sahibi olanlar, yıl yatırıp da yıllarını kazanabiliyorlar. masanın, belki de en talihsiz konukları "aşk fişini öne koşan" garibanlar.

    her bahise, aşk fişini sürüyorlar ve sonunda mutlaka bu fişi, masada bırakıp da kalkıyorlar bütün çıplaklıkları ile.

    - x yaparsan, bu ilişki biter!
    + peki, nasıl istersen bebeğim.
    - bu kadar basit mi feda edilir senin için bu ilişki?
    + sorunun muhattabı ben değilim.
    - sen, hep kaçıyorsun zaten. ama bu sefer son! bu sefer herşey bitti! seni, bir daha aramayacağım... beni aramazsan sevinirim...
    + şimdiye kadar, böyle bir şeye sevindiğini hiç görmedim ama öyle diyorsun madem...
    - kapatıyorum şimdi, hoşçakal.
    + sen de...

    peki bu durumda ilişkiyi basitleştiren "x yaparsan, seni terkederim" demeye getiren insan mıdır? yoksa ki "x yapmak isteyen" insan mıdır? sanıyorum ki benim cevabım ilk şıktan yana. zira ota-boka ileri sürdüğünüz aşk fişi, bir gün o kumar masasında kalacaktır. er, ya da geç...
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük