Erkek içinde aynıdır yazdığım. Eşinin onunla bir yola çıkmaya cesareti olmadığı zaman. Yarıyolda bıraktığı an. işte o an biter her şey. vakit kaybetmekten başka bir şey değildir devam etmek.
Her şeyi yaptığı ve artık elinden bir şeyin gelmeyeceğini düşündüğü noktadır. Her gece sabaha kadar ağlar, delice kavgalar eder bağırır çağırır, güzel günler için tatlı dilini anlayışını esirgemez ama karşıdaki insan değişmiyorsa tüm şartlara rağmen işte o noktada kadın susar adım atmayı bırakır hatta adım beklemeyi de bırakır. Vazgeçilen noktada durumun özeti tam olarak "artık gelsen de bir gelmesen de bir" dir.
Bu saatten sonra çokta şeyimde olmayan eşiktir. Hepsine kul köle oldukta ne oldu? Yine el elde, baş başta kaldık. Vazgeçmek için gelen kdından zaten hyır gelmiyor. Kalmak için çaba gösterecek kadınları sevin ve sonuna kadar sevginize sahip çıkın.
Sizden bir saniyelik bir düşünce halinde bile vazgeçmeyi aklından geçiren biri için zaman kaybetmeyin. Çünkü ne yapıp edip sizden vazgeçecek bir bahane bulacak ya da yaratacak ve sizden vazgeçecektir.
Bu kardeşinizden size hayat kurtarıcı bir tavsiye. Aylarınız belki de yıllarınızı boşa heba etmeyin.
Daha iyisi bulunduysa veya bulunabileceği izlenimi varsa sorun etmediği şeyler sorun olur vazgeçme eşiği alt sınırlara gelir en ufak bir sınır ihlalinde tekmenin izini dikkatlice baktığınızda poponuzda görebilirsiniz.
Kendinden vazgeçmeye değmediğini anladığı andır. O büyük fedakarlıkları aşkı için yapar bir an gelir ki büyük aşk dediği adam hiçten ibaret. işte o an kalpten sökülür o adam , o aşk.. Ve sonrasında uzun bir inziva başlar..
Yemeden içmeden kesilir, bayılana kadar. Ne kadar güçlü olsa da kaç yıllık arkadaşları bir kere bile ağladığını görmemiş olsa da , kaldırımda oturup ağlarken görürler arkadaşlarını tanıyamazlar. Geceler satır satırdır; herkesin dışardan hissettiği şiirin bütünüyken o şiirin her dörtlüğünde her mısrasında her hecesin de kalbine ve ruhuna inen depremleri hisseder.
Sonra kendine tahammül edemez. Büyük sandığı aşkın hiç olduğu gerçeği ve sevdiği adamın bu kadar başkası çıkması ağır olan kalp yükünü kamçılar. Aklının odalarında aklını parçalarken saçlarından nefret eder; bir anlam taşıdığını zannettiği hiç dokundu diye , kokladı diye..
Ve tahammül edemediği saçlarını keser o ağır yükü hafifletebilme düşüncesiyle.
Sancılı geceler sabahlar sabah olmaz, küllükler izmaritlerle taşar. Her gece her fırsatında " ne olur unutayım bu nedir böyle" diye haykırır ,yakarır. Sonra alışmaya çalışır.. Ara ara insanlar arasından"lavaboya gidiyorum" bahanesiyle kaçıp ağlamaya..
Zamanla herşey hafifler. Bazen hiç beklemediği anda bıçaklar saplanır yeniden yeniden.
Sonra o ataklarda azalır. Birde bırak yerine kimseleri koymayı dostlarıyla bile görüşmeyi kesmişken karşı taraf başkasını alır kısa zamanda hayatına. Kısacık zaman diliminde başka birini benimseyiverir. Kalp yorulur durulur. Sonra tekrar tekrar yorulur durulur. Sonra hissizleşir. Hala kimseyi almaz hayatına. Birgün elbette birini alacağını bilir ama vaktini bekler. O an bugünlerden bir haberdir. Ama ömür çürüten inziva da "keşke daha önce vazgeçseydim" der.
O vazgeçme anı ; anka kuşunun zorlu dönemine ilk adımdır. Ya acıya dayanır sağlam yenilenir ya da salar kendini boşluğa daha nice darbelere kendini bırakır.
Not: Para , cüzdan lafı eden arkadaşlar için; kendiniz gibi çıkar ilişkileri güden eski sevgililerinizi bu konulara dahil etmeyin. Yatağa ve paraya bakanlar vazgeçmez av değiştirir.
Kirli dünyaları gerçek duygularla bir tutmayınız.