bir işi layıkıyla yapma girişimi. türkler büyük bir hızla bir işe başlarlar, arkalarına döndüklerinde kimseyi bulamazlar. işte o zaman alman usulü devreye girer, tek başına işini halleder.
doğru anlamı şudur, Türkler her işe çok büüyk hevesle şevkle başlarlar. gerçekten de oyleyiz, ben de öyleyim. o anki o şevk o heves hiçbir insan evladında yoktur bi türk'ten baska.. ama çalışma hevesimiz çabuk geçer, disiplinli ve istikrarlı çalışamayız, hevesle ve muthiş biir ilerlemeyle başladığımız işi sonraları savsaklar, sonraya bırakır erteler veya yarım yamalak yaparız. Almanlar ise aynı istikrarla aynı disiplinle sonuna kadar devam ederler. o lafın anlamı budur.
evet biz türkler bir işe hevesle başlar sonra yarım yamalak, baştan sağma devam ederiz. çünkü ilk başta üniversiteden yeni çıkmış bünye iş bulmanın verdiği sevinç ve iş hayatına yeni başlayacak olmanın idealistliğiyle dört dörtlük çalışır (ya da uzun süre işsiz kalan bünye belini doğrultacak olmanın verdiği sevinç ve umutla). hafta sonu çalışmak bile zorunuza gitmez. ama siz işinizi iyi yaptıkça size yüklenen iş gittikçe artar. önemli işler mükemmel bile olsa saçma sapan işlerde açığınızı bulurlarsa yanarsınız. ne yaparsanız yapın patron patroluğunu hissettirmek ister. hevsiniz kırılır. bir süre sonra bu özverinizin ve emeğinizin karşılığını tam olarak almadığınızı da anlamaya başlarsınız. sonra da amaan ben mi kurtaracam bu şirketi der safsaklamaya başlarsınız.
velhasıl kelam çalışmaya alman gibi devam etmek için alman firması gibi çalışan bir işyerinde olmanız lazım. bizdeki işveren zihniyetiyle zor..
Arkadaşlar, şundan EMiN olmak istiyorum artık: Bu bir iNGiLiZ ATASÖZÜ mü?
Yani Türk gibi işe başlamak, ingilizlerin BiLE takdir ettiği bir özelliğimiz midir?
Hiç olmazsa adı anılacak kadar BAŞLANGIÇ yapmayı biliyoruz yani; öyle mi?
(Yurt gazetesinden bir köşe sahibi, bunun aslında bir ingiliz atasözü olduğunu yazmış. Bakınız:)
iş hayatında yapısal olarak girgin ve başlangıçları güzel yaptığımızı göstermesi bakımından söylenmiş bir söz. fakat netice almada maalesef zayıf kalıyoruz. süreklilik arz eden durumlarda almanların işi sürdürebilme özelliklerini örnek almamız gerekli.
bizimkiler sıkıştığı zaman alman gibi bitirebilir dedirtir. bir işte sıkışınca acayip bir disiplin oluşur bizde. üstelik o anlarda bir alman'ı getir, o zaman darlığında disiplinini, konsantrasyonu bir türk gibi kolay devam ettiremez. eğer zaman bol ve rahat işse alman gayet disiplinli çalışırken bizde kaytarma ön plana çıkar. biz türklerin işte böyle bir ters özelliği var almanlarla.