Her gün duyduğumuz sözcüklerin, birleşerek yepyeni bir şey üretmesiyle insanın kendini özel hissetmesidir sebebi. Buna da ya hiç özel hissettirilmemek, ya bir süre sonra değerli görülmemek ya da çok özel hissettirilmekle varılabilir.
rahatlama eylemidir.
çok dolmuştur içindekilerden kurtulmak ister.
kimisi ağlar kimisi içer kimiside duygularını kağıda döker.
duygusuzda yazılabilir tabii ama onları yazmak için zamanında yeterince acı çekmiştir zaten.
genel olarak şiir yazmak insanın kendini anlatma rahatlama yöntemlerinden biridir.
Bir kadın , siyaset ,duygu ve düşünceler edebiyat ve sanatın güzelliğinin farkına varmak ve onu sevmek hoşlanmak. ve tabi ilham lazımdır tabi ilhamsız yazılmaz hayatında hiç şiir yazmamış insanlar anlamaz bu ilham olayını bir insan neden hayatında hiç şiir yazmaz ki ? ben de bunu saçma buluyorum bak.
dürtü. içinde birikiyor birşeyler ve yazmadan geçmiyor. durmadan aklında olan tek şey yazmak. sadece yazmak. okutmak bile değil. işte o dürtü yaptırıyor herşeyi.
Bence dönemin şartlarına göre değişendir. Günümüzde ne iyi şairler var ne de sevdiğine şiir yazan. Günümüz twitter vine instagram devri. Sevdiğin uzakta diye acı çekip şiir yazacagina facebooktan mesaj atıyosun falan. Özlemler aynı belki ama günümüz gençleri eskisi kadar umutsuz değil. Mahallendeki kız bakmadiysa üzülmek yerine açıyorsun sosyal medyayı her mecradan arkadaş edinebiliyorsun. Devir mesafeler varken bile yalnız kalmama devri.
için içine sığmazsa, ağır gelirse kelimeler yüreğine, dök dilinden kelimeleri kağıda.
söyleyecek sözün varsa, duyguların sığmazsa engin denizlere, al kalemi eline yaz satıra.
not: gece olmasa belki bir anda çıkmazdı elimizden yukarıdaki satırlar.
edit: hassas duygulu şair ruhlu insanların işidir şiir. herkes şair olsaydı acaba dünya bugün böyle mi olurdu ?