ölüme sevinmek olur mu? ölüm deyince aklıma (bkz: Nevzat Çelik)'in şu dizeleri geliyor, öleni ne güzel anlatmış. okuyun arkadaşlar okuyun kalbinize merhamet gelsin. ama her görüşü okuyun.
ölmek ne garip şey anne
artık duvarları kanatırcasına tırnağımla
şaşkın umutlu şiirler yazamayacağım
mutlak bir inançla gözlerimi tavana çakamayacağım
baba olamayacağım örneğin
aşağılık veya değil bunu nasıl isimlendirirseniz isimlendirin ama o kişi(adı bende kalsın, ayrıca sevilen kız felan da değil) hayatımı sikecek şeyler yaptıysa afedersin, gusra bakmayın ben sevinirim.
Yaşayabileceğimiz bir vatanımız olsun diye silah arkadaşlarıyla birlikte canı pahasına yıllarını cephede geçirmiş atatürk'e sırf rakı içti diye söylenmedik söz bırakmayan, ölüm yıldönümünde yapılan anma törenlerinde inadına eğlence düzenleyen yavşaklar şimdi hümanist mi oldunuz? Alayınızın cibbiliyetini sikeyim.
Insan dediğimiz kavram biyolojik bir tanım değil sosyolojik bir tanım.
Maymunlar cehenneminde sezar isimli baş maymun ne diyor maymun Maymunu oldurmez.
Insan sadece kendine yönelen bir tehditi ortadan kaldırmak adına tehditle ve şiddeti ile orantılı olarak son secenek görmesi durumunda birinin yaşamına son verebilir.
Ben Hz. Isa gibi öbür yanağını cevirenlerin hakkını saklı tutuyorum ama ben o şekilde düşünmüyorum.
Bir insanı bu şartlarda öldürmek insanın sevinecegi bir durum değil en nihayetinde bir hayatı alıyorsunuz ama bu Çoğunluğun selameti adına hayatınızın sonuna kadar tasimaniz gereken bir yük.
+ Komutanım yanlışlıkla bir düşman öldürdük.
- Has*ktir yapme bee..
+Komutanım artık aşağılık insanlarız biz.
-Haklısın asker. Büyük hata ettik ekmeğini yiyip suyunu içtiğimiz vatanımızı savunmaya kalkarak. Geri çekilelim de şurdaki köyü daha rahat ateşe versinler. Şimdi biri kendini yakar bizden bilirler.
+Emredersiniz komutanım. Oha ordaki adam eşeğe napıyor öyle ?
Tarih geçmişten ders alarak geleceğe bakmaktır.
Şukufe nihal atsız'ın domaniç dağlarının yolcusu adlı bir kitabı vardır.kitabın kısaca özeti şu domaniç dağlarında yaşayan bir anneye oğlunun yunan tarafına casusluk yaptığı söyleniyor.anne silahını alıyor oğlunu kasabada buluyor ve hiçbir şey söylemeden silahı çekip vuruyor.kurtuluş savaşı sona erdikten sonra yazar bu nasıl bir duygudur ki oğluna hiçbir şey sormadan silahını çekip vurabiliyor.yazar bu kadını bulmak,öncesi ve sonrasıyla olayları yazmak için yola düşüyor.
gelelim günümüze eğer bir terörist ailesi oğlu molotof atıyor,devlet malına zarar veriyorsa,askere,polise silah sıkıyorsa ilk önce kendi ailesi bu olaya bir dur demeli.sizlerle bizler arasındaki fark bu sanırım.