elektrik santralinde gaz turbininin egzos boşluğu. tarif edilmesi zor bir yer ama dört yanı paslı çelik olan devasa bir egzosun içinde alman mühendisi uyurken gördüm. bir de almanlara disiplinli derlerdi... kıyamet alameti valla *
muhtemelen askerlik esnasında keşfedilecek yerdir. askerde gece nöbeti, erken kalkma, içtima vs. derken uyku sisteminiz dumura uğradığından azıcık boş kaldığınızda olur olmaz yerlerde, olur olmaz -genelde çok kısa- zaman aralıklarıyla uyuyabildiğinizi veya en azından uyuklayabildiğinizi keşfedersiniz.
Efenim başıma çok geçmişliği vardır bu tür olayların.özellikle metroda otobüsde(durakları baya bi kaçırcak kadarda derin uyurum) başıma gelen hadisedir.uykuya düşkünüm kahretsin.yapacak bişeyim yok, şu anda bile uyukluyorum yahu.gerin gerin geriniyorum gerindikçede titriyorum.ama en acaip yer wc dir benim için.teneke fabrikasında çalışıyordum bu yağ tenekeleri, salça tenekeleri, imal eden fabrikada.3 vardiya çalışıyoruz.sabah 8 de fabrikada olurduk.ama ben mal deyneği gibi dolanırdım ortalıkta.kalite kontrol işlerine bakardım.uyku öyle bastırırdiki etrafı görememeye başlardım.alırdım elime hemen 5 kglik salça kutusu yallah tuvalete.koyardım ortaya otururdum üstüne yaslardım arkamı duvara kaç saat uyuyabilirsem uyurdum.tabi 1 saate kalmaz cüneyt abi gelir kapıları tekmelerdi.tecrübeli adam biliyo bu işi.hilal ambalaj sanayiinde çalışan arkadaşlara da selamlarımı iletirim burdan.kendilerine iyi baksınlar.
olay 2005 yılı temmuz ayında alsancakta bir binanın 6. katında gecer. ben hakkı ve nehir 3 adet 70'lik rakının üstüne birer tek tekila attıktan sonra hakkıyla ben karnımızın acıkması sonucu corba icmek icin sokaga cıkmaya karar verdik fakat nehir yürüyemiyorm diyince onu yanımıza almadık corbacıya giden yol hic bitmedi en son hatırladıgım corbanın üstündeki pul biber sonrası bugulu biraz, gözümü sanki tekrar evin önünde actım bu esnada kapının önünde duran arabanın sahibinden sözlük vasıtasıylada özür diliyim yeri gelmisken, hakkıyla biz birbirimize yaslanarak eve kadar cıkmayı basardık gittigimizde nehir uyuyakalmıstı bizde hic uyandırmadık ben sonra sonra kendime geldigimde nehirin uyuya kaldığı yerin pencerenin pervazı oldugunu ve bizim 6. katta oldugumuzu algılamamla birlikte ayıldım ama hayatımda hic bu kadar hızlı ayılmamıstım zaten ön camına kustugum canım arabanın üstüne birde nehirin düsmesi olmazdı gercekten...
yer matbaa. o kadar yoğundur ki işler haftada üç kez sabahlama olur ve çalışmaya devam edilir ki bilen bilir matbaa ofset ustalığı zor iştir, işleri ağırdır. sabaha karşı 04:00 gibi makinanın içinde sivişlerde bir sorun olmuştur. makinanın sivişine kolibandı yapıştırıp makinanın durmamasını sağlamak için koli bandı açılır ve bir parça dişlerinle koparmak üzere ağıza götürülür.sonra bir süre karanlık var çünkü uyuyorsundur. birisi seslenir "dort melek!" ve makinanın arasında koli bandı ağzına yapışmış dişlerinin arasında birşekilde irkilir uyanırsın bir an nerede olduğunu anlamaya çalısırsın. ** uykusuluk hiçbirşeye benzemiyor.
istanbulpark'tır efendim.
formula 1 2010 türkiye grand prix'inde pist içi görevlisi arkadaşın o kulakları sağır eden gürültülü ortamda yarışın 5. turunda kulenin altında uykuya dalması ve yarışın bitimine 2 tur kala arkadaşın biri tarafından uyandırılması hadisesine denecek bir şey yoktur.