Benliği. Kendiniz olmayı bırakıp başkalarına özendiğiniz de onlar gibi görünmeye onlar gibi düşünmeye başlarsınız. Yemek yeme şeklinizden tutun konuşmanıza kadar yansır bu.
Günümüz sosyal medyasına bakarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Avakadolu öğünler, çömelerek poz vermeler, uzun tırnaklar, kafam kadar dudaklar plastik kadınlar falan Filan... Hepsi sanki kopyala yapıştır.
Kendin ol ya hu. Bırak kafam kadar dudağın olmasın seni güzel görmesinler, görüşlerinden dolayı seni dışlasınlar farklı ol ama kendin ol.
''insanın sevgi ile yaşadığını öğrendim.'' Tolstoy ile oturup dertleşmek isterdim aslında.
Benim için bir insanın kaybedeceği en değerli şey sevgidir. Sevgisiz insan kör kurşuna benzer.
ilk olarak 'güven'
bir insana karşı güveninizi kaybettiğinizde asla eskisi gibi hissedemiyorsunuz çünkü.
ve yine aynı şekilde, bir insan size karşı güvenini yitirdiyse asla eskisi gibi hissedemez.
ve yine bir insan kendine olan güvenini, inancını yitirmişse olumsuz ruh haline bürünmesi kaçınılmazdır.
ikinci olarak da 'umut'
hedeflediğimiz şeyleri başarma konusunda bile en birincil şey değil midir zaten umut? umutlarımızın peşinden gidiyoruz hayatımız boyunca, evet.
Özgüven ve öz saygıdır. Bunlara sahip olmayanlar basit, bayağı, çekingen ve sorumluluktan uzak yaşamlarına zevkle devam ederler.
Evinden çıkmayan, insanlarla tanışmaya veya konuşmaya çekinen hatta garsona sipariş veremeyecek kadar özgüvensiz insanlar tanıdım. Kendini eleştiremeyen, kusurlarını düzeltmek için çabalamayan, sürekli başkasına imrenen, imkanların sürekli ayağına gelmesini bekleyen, değişimi kabul edip dönüşmeyen, bilgisizliklerine üzülüp 2 kitap okumaktan aciz, kendini sevmek için çabalamayan insan özgüven ve öz saygısından daha değerli neyini kaybedebilir?