bir insanın ayı ikiye bölmesi zor. ama bölen Allah tır. efendimiz dua etmiş Allah bolmuştur. fakat benim anlamadığım insanlığın elinde dünyayı defalarca kere yok edebilecek nükleer silahlar varken. nükleer silahları yaratanın, dunyayı, güneşi, samanyolu galaksisini, androomedayi, tüm evreni ve evren neyin içerisinde genişliyorsa onun yaratıcısının ufacık bir ayı bölmesinin ve tekrar birleştirmesinin insanlara imkansız görülmesi.
inanmayan insanların neden hristiyanlık, musevilik vb. dinler değilde, islamiyeti bu kadar hedef haline getirmeye çalışmalarını, sürekli islamiyeti konuşmalarını anlayamamaktır.
saldırı, hakaret, kıskançlık gibi olumsuz duygular insan psikolojisinde yer alan unsurlardır. ve bu duygular rekabet ve düşmanlık halinde harekete geçer.
yani insan kimi rakip görüyorsa, kimi düşman bellemişse ona karşı gardını alır. ona karşı bilenir. kin ve nefretini de yeri geldiğinde kusmaktan hiç çekinmez. kişinin bunu yapması için geçerli doneleri olması gerekmez. sadece şartlanmışlıktır bu. şartlanmış kişiye de çok sağlam verilerde sunsanız, işte bunlar ilmi dayanakları da deseniz o kişi yine bildiğinden dönmeyecektir. o kişi ikna olmayacak, mühür açılmayacaktır.
ayrıca inanmayan bir kişinin inanmadığı bir şey hakkında aklında şüpheler barındırması da bir o kadar tezat ve ilginç bir durumdur. bu belki de az da olsa ümitvar olunmasının gerekliliğindendir.
Biz müslüman olarak bir insanın ayı ikiye böldüğüne inanmıyoruz. Bizim inandığımız Mevla'nın Peygamber efendimize lutfettiği bir mucize neticesinde ayın ikiye bölünmesidir. Yani ayı ikiye bölen efendimiz değildir bizzat Allah'dır.
Daha bunu idrak edemeyen köhne zihinlerle islam karalanmaya çalışılıyor ya diyecek bir şey bulamıyor insan.
o insan değil peygamberdir zira peygamberlerin farkı normal insanlardan üsütün özellikler veya mucizeleri vardır..
bizim peygamberimiz olan hz. muhammed doğduğunda ay ikiye ayrılmıştır peygamberimiz ayırmamıştır.. yahut bir başka özelliği ise vücudunda hiç kıl tüy olmamasıdır saçları hariç..
hristiyan aleminin peygamberi hz. isa nında çarmıha gerilmeden göğe çıkarıldığı ve tekrar yeryüzüne indirileceği ayrıca annesi meryem in bir erkekle ilişkiye girmeden isa ya hamile kaldığı bilinmektedir..
musevi aleminin peygamberi olan hz. musa nın da kızıldenizi ikiye yarıp ortasından kendisine inananlarla geçmiş olması ona verilen üstün bir mucizedir firavun bile bunu görüp son anda iman etmeye çalışmışken bu devirde hala bu konularla uğraşanlar dini saptırmaya çalışanlar neyi amaçlamaktadır bilinmez..
insanlık tarihinde yakın bir dönem olarak tanımlanacak bir zamanda gerçekleştiği söylenen bu hadiseden hiçbir kaynakta bahsedilmemesi ilginçtir, örneğin ayı, yıldızları, gökyüzünü izleyen milletler takvimini buna göre düzenleyen insanlar varken bu olaydan hiç bahsedilmez, babil, çin ve hindistan'da ayın gözlemlendiğini bulguların kayda geçtiği bilinir. halbuki bundan binlerce yıl öncesinde dahi insanlar gökyüzü haritasını çıkarmış bırakın ayı gezegenlerin dahi hangi günde hangi konumda olduğunu bilmektedirler. fakat herhangi bir kaynakta ay'ın bir parçası şu tarafa bir parçası bu tarafa gitti gibi bir ibareye rastlanmaz.