olaya olasılık hesapları ile materyalist bir açıdan bakalım,
bahsi geçen olayın fizik kanunları dahilinde gerçekleşebilme ihtimali sıfıra yakın, hatta baya bir yakın, milyon x milyonda 1 den bile düşük bir olasılık.
ancak,
bu kainatın, insanoğlunun, tüm evrenin kendiliğinden hiçbir güç tarafından herhangi bir şekilde yaratılmadığını farzedersek, kendi kendine ortaya çıkma ve bu konuma gelme ihtimali nedir?
bırakın kim neye inanıyorsa ona inansın, kimse kimseyi sorgulamasın, çok mu zor?
Daha büyük mucizeleri de sen yapabilirsin ey insanoğlu mesajını vermekmiş Asıl gaye.
Lakin hiçbir şeye inancı olmayanlara inanmak zor gelir. Nebat şekilde yaşamak kendilerine yakışır.
O bir insan Allah'ın kulu ve elçisi ise şayet gayet normal. inanmak veya inanmamak tabi ki kişinin elinde. gerçekse ve inanıyorsak bir şey kaybetmeyiz. Şayet yine gerçekse ve yalan olduğunu düşünüyorsak belirli başlı bir takım şeyleri kaybederiz.
Bilimin açıklayamayacağı şeyler vardır. Geri kalan her şey için Master Card diyorum ve koşarak uzaklaşıyorum.
6000 yıldır gök yüzünü gözlemleyen yörüngeleri hesaplayan hiç bir astıronom tarafında kayda geçirilmemiştir. kesin islamı karalamak ve yayılmasını engellemek için söz etmemişlerdir demi şakirtler. çünkü kimse sizi sevmiyor.
bir insan nasıl mucizevi şekilde topraktan vucut buluyorsa, ay ve güneş nasıl mucizevi şekilde dünyaya tamda olması gereken uzaklıkta durabiliyorsa, ay da ikiye bölünür.
Cahillik butun bunların rastlantısal şekilde olduğuna inanmaktır.
Madem islam dini olağanüstü şeylere inanıyor, islam dinindeki mucizevi olayları da tek tek konu yaparak dalga geçmek te mantıksızdır. Zira hepsinin cevabı aynıdır. Allah herşeye kadir olmasıdır.
bölemeyeceğine inanmak ile eşdeğer saçmalıkta durum. bütün olasılıkları değerlendirdikten sonra bunu söylemek mümkündür. laplace'in şeytanı olamayacak kadar aptal buluyorum bu tarz iddia sahiplerini. bırakınız insanlar istediklere şeye inansınlar. bu yaptığınıza aptal faşizmi denir.
insanın maymundan gelmesine inanılıp buna inanılmasa gereken durummuş.. yav he hemiş.. neymiişş? he miş..
sen bilmem kaç milyar yıl boyunca doğal seleksyonlar ve mutasyonlar neticesinde beyin gibi bir varlığın tesadüfen oluşabileceğine inanıyorsun ama kalkıp ay bölünür mü yeaa bu kitapta öyle yazmıyor ama yihaa diyorsun.. karanlıkta mı okudun naptın yeğenim?
bak inanmak demiş.. inanırsın inanmazsan eyvallah ancak bok atma bari.. rezil olma, rüsva olma.. bırak sen evrimleşmeye devam et biz kalben inanıyoruz, gönülden seviyoruz.. sana ne giriyor afedersin?
efsaneye inanmaktır. efsaneler kulaktan kulağa yayılırken her kulağa daha abartılı olarak ulaşırken, abartının da abartısı ağızdan çıkıyor. o olay kesin şöyle oldu, yarın yarım ay olacak dedi ve dolunay ertesi gün yarım ay oldu. ayın pozisyonu yılın belirli günlerinde aynıdır. bu olayında efsaneleşme durumu olabilir. tahminimin açıklayıcı bir tarafı yok, ancak ayı fiziksel olarak ikiye bölmenin hiçbir açıklayıcı tarafı yok. biraz mantık. gezegenler milyonlarca yılda şekillenip, yok oluyorlar. hatta bazen milyon yıllar bile yeterli olmuyor. bunu anlık olarak yapıp, aynı zaman dilimi içerisinde eski haline getirmek mi? saçmalık.