ayrıca gerçekten çözüp tanısanız ne olacak. sonra pat diye çıkıp ben değiştim, artık o ben değilim, başkalaşım geçirdim deyince baştan tanımak gerek, aman, öf, hiç uğraşmayın.
bence ne yaparsanız yapın tanıyamıyorsunuz. gerek ruh hali, gerek karakterin tam oturmamış olması, gerekse kendi kapılarını sonuna kadar açtıysan onun senin zaaflarını kullanıyor olması vsvsvsvs. bu “gerek”ler uzar gider.
sonuç olarak, birini çooook iyi tanıyorum, o şöyle biri, asla böyle yapmaz veya böyle yapar demeyi doğru bulmuyorum. kimse kimseyi tam olarak tanıyamaz. evet bu düşüncedeyim.
kavga veya tartışma sonrası hal ve hareketleri.seninle bire bir konuşup sorunları anlamaya mı çalışıyor yoksa arkandan mı konuşuyor.önemli bir tanıma yolu.
akp hırsızlıklarının, vatan toprağını satışlarının muhabbetini açmaktır. gevşek gevşek "ya haklısın ama işte oy verecek adam mı var" dediği anda fırçayı kayıp selamı kesin.
Güvenin. Çok iyi tanıyorsunuz o zaman.
içinde kötülük barındıran birisiyse güvendiğinizi anladığı an sizi sikmek için elinden geleni yapacaktır zaten. Böylece kolaylıkla tanıyabilirsiniz.
eğer yalan söylüyorsa illaki bir yerde patlak verir. söylediği bir şeyi unutup size yeni bir yalan söylediğinde suratına pat diye yalanını vurursanız dumur olurlar.
eğer yalan söylemiyorsa zaten iyidir hoştur o insanlar. en azından dürüsttür. kafadan bir karakter bozukluğunu atmış olursunuz.
herhangi bir insanı tanıma sürecinde onun davranışlarına karşı art niyet ararsanız, elbette buluyor olacaksınızdır. mükemmel insan yoktur zira. kusurlarımızla yaşıyoruz.
öyle ya da böyle davranarak, kendin olmaktan çıkarak birini tanımaya çalışmak manasız geliyor bana. kafamızda ön yargı oluşmaması açısından bekleyip, görmek en sağlıklısı olacaktır bizim için.
asla tam anlamıyla işe yaramaz. tam da gerçekten tanıdığınızı düşündüğünüz anda sağ gösterip sol vurabilir ama o insanın bir sorunla karşılaştığında nasıl baş ettiği ve çıkarlarına ters davrandığınızda size karşı olan tavrı fikir verebilir.