bir insanı sevmek bazen insanın kendinden ödün vermesine neden olabilir. sevdiğin insanı her haliyle kabul edebilmek, onu sadece kendisi olduğu için sevebilmek gerçekten zordur. bazen sevdiğin bu insan için gururundan bile ödün verirsin. tabi sonunda terk edilen taraf siz olursanız işte o zaman canınız çok acır. kalbinizde durmayan bir yara kanar.
bu reklamda geçen sözlerle en güzel anlatılan olaydır.
Ne siz bizim gibi olabilirsiniz, ne de biz sizin gibi !
Doğru, bedenlerimiz değil esas ruhlarımız farklı olan.
Varsın aynı güneş aydınlatsın yine bizi fakat ayrı düşsün birbirimizin gölgeleri...
Kabul, ölesiye sevsekte birbirimizi kimse değiştirmye kalkmasın zevklerimizi.
Venüs!
Mars!
Aşk!
Güç!
Kadın!
Erkek!
Bu gece yokluğunun dökümünü yapıyorum. Aylar önce sensizliğe yazdığım şiiri okudum, bir de dün gece yazdığımı... Hiç fark yok... Neden azalmıyorsun bende? Neden gidişin dün gibi? Neden sana yazdığım her yazı, hep aynı yerde tıkanıyor? Ben bugüne kadar kimseyi yokluğunda bu kadar önemsemedim... Kimseyi yokluğunda bu kadar özlemedim... ve şuna EMiN ol hiç kimse, yok'ken bu kadar sevilmedi... Benim karşıma "aşk" diye bu sonucu çıkaran, yarım kalmış'lıktan başka bir şey değil, bunun farkındayım... bi insanı sevmek böyle bişi işte..
bir insanı sevmek, o insanın iyi ve kötü yönlerini görüp, her şeyine rağmen kabul etmektir hayatına, varlığından hoşnut olmaktır. kötü yönlerini belki uyarmak, ama fazlasını yapamıyorsa o yönlerini de elinden geldiğince idare eden davranışlarda bulunmaktır. çemkirmemektir yüzüne yüzüne, görüş ayrılıklarında o konuyu bir daha açmanın mantıksızlığını görmektir. zevk veren konulara eğilmektir onunla. yapmadığı, ya da yapamadığı şeyleri göz ardı etmektir bir derece. ha karşıdaki de sizi seviyorsa eğer, uyarılara kulak vermeye çalışacaktır. bazen başaramayacaktır ama uğraşacaktır, ve seven kişi bu uğraşı görebilendir. uğraşı yeterli görebilen, ondan çıkarı olmayandır.
bir insanı sevmek büyük iştir öncelikle..hele ki ruhunla seveceksen...göze alınacak şeylerin bütünü, yapılacak eylemin sonunda sizi büsbütün boşluğa düşürecektir, bilinmelidir..peki bilinmesinin faydası var mıdır?elbette ki yoktur..insan çoğu zaman seveceği zaman ya da severken diyelim bile bile lades der hiç düşünmeden..hayal ettiğim gibi hiç sevilmedim ben..en zorunu istediğimdendir belki, her ne kadar zorluk denen kavram göreceli kavramlar cinsinden olsa da...her neyse bir erkek bir kadını sevdiğinde o kadın aşk olarak damlamalı o erkeğin parmaklarından damla damla..karşınızdaki insanoğluna kalbinizle birlikte beyninizi de verdiğinizde bir erkeği veya bir kadını sevmekten bahsederim ben..zor iştir vesselam hem sevmek hem sevilmek..
bir insanı sevmekle başlayacak herşey diyen sait faik'i anımsatan söz grubudur.zülfü livanelininde mükemmel seslendirdiği şarkının sözleri arasındadır.
hayatı güzel kılan eylemlerden biridir.
sen onu sevdikçe karşındaki bunu hisseder ve sen gerçekten karşındakinin sevebileceği yapıda biriysen o daha çok sevgiyle sana geri dönebilir. bu en kötü anınızda bile bir gülümsemeye sebebiyet verir yüzünüzde.
hayat, dolar birden.
not: bir insanı sevmekten kasıt aşk diye adlandırılan olgu değildir.
dostunu sevmektir vs.
geri zekalıca.
nasıl olsa yarı yolda ya kalacaksınız ya bırakacaksınız.
her kim olursa olsun, bu yapılacaktır elbet.
sürekli bir iyi geçinir durumda olamazsınız, siz de karşınızdaki de elbet bir gün hoş görüsünü kaybedecektir.
ben mi?
yarı yolda bırakmaktan çekinirim, kalmak belki de önemli değil, geçer nasıl olsa.
ama kendim için birini yarı yolda bırakma sorumluluğunu almam.
bu yüzdendir ki bir insanı sevmek benim için geri zekalıca. ve evet, bazen ben de geri zekalı olmaya yüz tutuyor gibi oluyorum ama
bir anda ayılıyorum neyse ki.