kendi hayatımdan örnek vermek istiyorum izin verirseniz; bir kez kötü bir tecrübem oldu. bir daha böyle bir şeyle karşılaşmadım; lakin küçük yaşta başıma gelmesi epey sarsıcı olmuştu.
efendim, ortalama 20 yıl önce kadıköylü ermeni bir ailenin evladı olarak dünyaya geldim. ortaokula kadar pek hissetmedim ; anam babam da, etraftan da hissettiren olmamıştı fazla bunu. her neyse. bir gün, -yanlış hatırlamıyorsam 10. sınıftaydım- sınıfa yeni biri gelmişti. (not olarak belirteyim, liseyi ermeni okulunda okumadım.) sınıfa sonradan gelmenin ne kadar fena bir şey olduğunu bildiğim için arkadaş olmak istemiştim kendisiyle; yalnız kalmasın, sıkıntı çekmesin diye. o hafta gayet iyi anlaşıyorduk kendisiyle; bütün günümüzü beraber geçirmeye başlamıştık. günlerden bir gün, sınıfa geldiğimde her zamanki yerinde oturmadığını gördüm (yanımda oturuyordu normalde). arkaya bir yere geçmişti. derse geç kaldığım için bir şey diyemedim ama ilk tenefüste hemen gidip neden yerini değiştirdiğini sordum. henüz 16-17 yaşında olan ve günlerdir hiçbir sorunumuz olmadan güzelce anlaştığımız o gençten "ben senin ermeni olduğunu bilseydim senle arkadaşlık yapmazdım" cümlesini duyduğumda sarsıldım.
yani nasıl olabilirdi, bir insan nasıl böyle bir cümle kurardı? aile terbiyemiz mi, toplumsal değerlerimiz mi, dünyaya bakış açımız mı, dini inançlarımız mı, neyimiz çok farklıydı da gencecik bir çocuk böyle bir cümle kurabiliyordu? çok üzüldüğümü hatırlıyorum... arkadaşlık kavramının bu kadar basit bir şey olduğuna, kimliklere bu denli bağlı olduğuna inanmak istemiyordum. anlaşıyorsak insan olarak anlaşıyoruz. birini seviyorsak insan olduğu için seviyoruz; bunu ırkıyla, diniyle, rengiyle, herhangi bir kimliğiyle bağdaştırmanın mantığı nedir? ben yine aynı kişiydim, yine aynı sevdiği, vakit geçirdiği arkadaşıydım; seçemediğim lanet olası bir ırk yüzünden mi şimdi bir anda sevmemeye başladı? nasıl bir şey bu?
tabii ben ona kızmıyorum. 20. yüzyılın başında türk ve ermeni halklarının arasını açan batılı devletler günümüzde de halen daha bu nefreti körüklüyor. birçok yabancı ermeni sitesinde de aynı şekilde akıl almaz bir nefretle türklere sövülüyor; nasıl bir insanlık, nasıl bir ahlak, nasıl bir tanrı inancı buna olanak sağlıyor, izin veriyor bilemiyorum ama -fazla mahsun kırmızıgülvarileşmeden* belirtmeyi çok isterdim lakin olmuyor- insanlar türk, kürt, ermeni, laz, fransız, italyan, arap, vs. oldukları için iyi ya da kötü olmazlar. her insan bir anadan doğar, etten kemikten oluşur; içinde bulunduğu toplum onu belli şekillere sokar. sevgi ve kardeşliğe inanan herkes ise toplumun dayattığı şeylerden, bu artık paslanmış olan zincirlerden kurtulur ve insana insan olduğu için değer verir. üç günlük dünya yahu, sultan süleyman'a kalmadı, kimseye de kalmaz; iyi geçinelim, kimse kimseyi kırmasın...
iNSANLAR IRKLARINI SEÇME HAKKINA SAHiP DEĞiLDiR. AMA KiŞiLiKLERiNi VE NASIL BiR HAYAT YAŞAMAK iSTEDiKLERiNi SEÇME HAKKINA SAHiPTiRLER. DOLAYISIYLA YALNIZ IRKIYLA YARGILARSANIZ KAYBEDEN SiZ OLURSUNUZ.
spoiler
------------
türkiye cumhuriyeti devletine mensup her vatandaş; dil din ırk gözetmeksizin türktür. bir insan kürt ise, kürtüm diyor ise; ırkçıdır, kafatasçıdır. ben bir ırkçıyı veya kafatasçıyı sevmek zorunda olmadığım gibi, onun adına acıtasyon yapan; giriştiği ırkçı terör eylemlerini savunan gavatları da sevmek zorunda değilim.
velhasıl en doğal vatandaşlık hakkıdır.
spoiler
---------
türkiye cumhuriyeti devletine mensup her vatandaş dil, din, ırk gözetmeksizin türk değildir. devletin kendine uydurup yazdırdığı bir kitap ya da kağıt parçasında öyle gösteriyor diye bunun da öyle olduğu anlamına gelmez. otoritenin sahip olduğu gücün diktesinden başka bir şey değildir. bir insan ben x'im diyorsa ne kafatasçıdır ne de ırkçıdır. farklı insanların haklarını savunmak ne acıtasyona girer ne de haklarını kazanmak uğruna giriştikleri yasal olmayan eylemleri sevmeme zorunluluğu getirir. malum, ağlamayana emzik yok.
kürt ve türk kardeştir. her ne kadar bunun böyle olmadığını bir şekilde kafalara kazımak isteselerde, araya nifak tohumları ekmek isteselerde bu ezelde de böyleydi ebediyete kadar da böyle olacaktır. bir insanı kişilik, davranış vb. şeyler ile yargılamadan sadece etnik kimliğine bakarak sevmemek veya nefret etmek cahilliktir. kişiel olarak bir kişiyi sevmezsin o çok ayrı bir mesele. yapılmaması gereken ve olmaması gereken bir davranıştır.
edit: bunu eksileyen muhterem galiba ırkçı ve kardeşlik yanlısı olmayan birisi. ben başka bir açıklama bulamadım. al o zaman elline pompalıyı önüne geleni kürt diye laz diye yada çerkez diye öldür en sonda kendi kafana sıkarsın.
birincisi mallıktır ikincisi çocukluk,üçüncüsü ve en önemliside ırkçılıktır.türk olduğu için almanyada köpek gibi tuvaletlerde çalıştırılıp, kafası sadece türk olduğu için tuvalaetin deliğine sokulmak istenen bir türkün yaşadığı ile aynı olaydır.
yanlış, saçma, hatalı, artık ne isim veriyorsanız öyle bir davranış.bir toplumun büyük bir kısmından hazetmemek, tamamına önyargıyla yaklaşmaya sebep olmamalıdır.
hangimize soruluyor ki doğmadan ne olmak istersin diye? türk mü, kürt mü, kız mı, erkek mi? insanların elinde olmayan sebeplerden ötürü onlara farklı bi muamele yapan insan(!) kendini bir halt sanan insandır, başka birşey değil. kürt doğmadıysa eğer, kendi emekleriyle kürt olmamayı tercih etti diye bir şey, bunun için ortada bir çaba yoktur. türk olsun kürt olsun, insan gibi insan olsun önce kişi.