anladığını zannetmektir aslında. çünkü insanın düşüncelerinde hep kendinden bir şeyler olur. art niyetli insanlar kötüye yorar, saf insanlar daha kolay kandırılır.
ancak benliğinden sıyrılan insanlar anlayabilir diye düşünüyorum.
yanılsamadan ibaret olan eylemdir.
anladığını sanıyorsan anlamamışsındır zaten muhtemelen.
öyle kolay değil kendi benliğimizden kopup karşıdaki insanın yerinde düşünebilmek kendimizi.
öncelikle insanın bilinç altında değer verilen biri olması gerekiyor. anlamaktan kastedilen duygularının derecesini ölçmek ve sadece onun üzerine anlam yükleyebildiği ilginç ayrıntıları yakalayabilmektir. mesela tavana bakarken aniden gülen birinin gülmesine eşlik edebilmek gibi ilginç olay bu bence. düz düşününce ortada hiç bir neden yokken, onun olaylar üzerine yüklediği anlamları öğrenip aynı kafayı yaşamak bu olay. bu kimyayı tutturan insanlar yapışık ikiz gibi olur zaten, mesela yirmi kişinin bir arada olduğu, önemli bir olay konuşulurken masanın iki farklı ucunda olan siz, sadece gözlerinizle bakarak ve yavşak bir nike ağzıyla gülümseyerek destan anlatabilirsiniz birbirinize.
bir insanın ruh halini ve yaşam tarzını çözebilmektir. insanın fikirleri ve ruh hali, yaşadığı zamana ve mekana göre değişebildiğinden zor bir olaydır. kendinizi iki sene önceki halinizle kıyasladığınızda, başkalarını nasıl anlayacağınızı kara kara düşünmektir.