Hiçbir insan vazgeçilemez değildir. Sadece sevdiğimiz insanlara karşı sabrımız daha fazladır ama sınırsız sabır yoktur.
Her insan vazgeçilebilir, önemli olan o insandan vazgeçmek istemeyişiniz ve o insanın size ondan vazgeçmek istemenize neden olacak şeyler yapmamasıdır.
Tercih şansı olmadığı için birinin yanında kalmak değildir önemli olan. Önemli olan, bir sürü farklı seçenek olduğunu bilirken bile sadece o kişiyi istemek ve ona değer vermektir.
Bencilliğinizden dolayı insanları tanrılaştırmayın. Bu karşıdaki insana sandığınızın aksine büyük bir yük oluyor.
Sanırım kendime yaptığım en büyük kötülüklerden birisi.
Kalbiniz yumuşacık olduğundan her şeyi yaparsınız onun için. Fakat "o" bu hassas kalbin canına okur.
Ama şöyle de bir gerçek var benim gibi insanlar bu döngüye sürekli düşecek ve düşüyor. Tek temennim bu konuda benim gibi olan birine denk gelmek.
Hiç kimse vazgeçilmez değildir. Gitmek isteyen gidiyor zaten sen kendini mahvetsen de etmesen de gidecek, tutamazsın.
işte bunun için insan hedefi koymuyorum kendime. Benimle olmak isteyenlerle çok güzel anlaşabiliyorum. Önceden iletişim problemim olduğunu düşünüyordum artık düşünmüyorum. Bazı şeyler karşılıklı. Verdiğin kadar alırsın.
Sana ilgisi olan o kadar güzel belli oluyor ki. Sizi seven insanları Sevin. Sevmeyenleri de sevebilirsiniz ama onurunuzu düşünün, göstermeyin. içinizde sevmeye devam etmek sağlıksız sonuçlar doğarabilir Lâkin bunu kontrol etmeyi öğretebilirsiniz kendinize.
Velhasıl el kelam oldukça savruk bir yazı oldu farkındayım düzenleyemeyeceğim ana fikir kendinizi sevin. insan Kendine iyi gelemiyorsa hiçbir kimse iyi gelemez.
o dakikadan itibaren kolaylıkla götüne tekme vurulacak biri olduğunuzu zımnen ilan etmektir. dikkatli olun. hemen koyvermeyin kendinizi. özellikle erkeklere söylüyorum.
Vazgeçilmez olduğunu hissettirmek değil de bazı insanlar, yine ben değil bir arkadaş elbette, hayatındaki insanı çok sevdiği, ona değer verdiği için kendini daha çok sevsin, memnun olmadığı yaralarını sarsın diye biraz şımartıyor. O muhteşem bir insan olduğundan değil yani, mutlu olmanın bir yolunun da mutlu etmek olduğuna inandıkları için. Peki sonra ne oluyor? O insan kendini gerçekten öyle olduğunu, kusursuz bir erkek / kadın olduğunu düşünüyor. Bilmiyor ki sen o seni çok sevdiği için öyle kıymetlisin. O sevgiyi, aşkı da vazgeçilmez olduğunu sanmak olarak işliyor aklına. Ama o iş öyle değil aslında kardeş. Sen vazgeçilmez falan değilsin, Başkaları da sana aynı şeyi hissettirmeyecek.
karşındaki insan ne kadar iyi niyetli olursa olsun bir müddet sonra "ne yaparsam yapayım" kafasına girecektir, girmesi an meselesidir. hatadır, pişmanlıktır, yapmayınız. evet.
onu çok sevmek ile vazgeçilmez olduğunu hissettirmek arasında bir bağ kurmak ne kadar doğru bilemediğim durum. bildiğin yanlış işte aslında. birini çok sevip illa vazgeçilmez olduğunu hislerle, davranışlarla hissettirmeye çalışıp göze sokmak ters tepebilir yani. sevme olayında, sevgi olayında mütavazilik yapmak onu daha az sevmek, ondan vazgeçeceğin anlamına gelmez ki.
Hiç kimse vazgeçilmez değildir, insanlara böyle derin ve gereksiz anlamlar yükleyerek, hem kendinizi hem de karşınızdakini kandırmayın.
Size, ruhunuza, bedeninize, yaşamınıza iyi geldiği sürece var olacaktır, olumsuzluklar hissettirmeyi alışkanlık haline getirdiğinde de yok olacağını bilmelidir.
Yok öyle, her ne olursa olsun hayatımda kalacaksın gibi sikimsonik söylemlerle ütopik tablolar yaratmak!
Hissettiğinde tüm kozları eline almış bir hırsız gibi parça parça alır yüreğinizi. En sonunda el elde baş başta biçare kalırsınız. O bir şey yapmadı ki bunu hissettiren sizdiniz.peki Kim suçlu bu davada?