yaradılış gereği içimizden gelen ihtiyaç.
güvenmeyi istemek. yanlızlık korkusu, seninle aynı şeyleri hisseden birilerini arama. yada seni anlayan. daha iyi hissetmek için. zordur güvenmek, güvendirmek. saflık, yiğitlik gerektirir. yaşamın son halinde az bulunan insani özelliklerden biri maalesef.
güvendiğin kişi bazen sen yerine başkalarına güvenerek bile güvenini yıkabiliyor. yada sana güven verip kendi egosunu tatmin ettikten sonra bunu istediği şekilde kullanabiliyor. bazen inadına güveniyorum insanlara. daha kaç yüzlerini göreceğim diye içimden geçirip, güvenilmemesi gerektiğini bile bile güveniyorum. hep aynı sonuç, değişmiyor hiç.
birşey bir defa olursa ikincisi onu takip ediyor. benim inadım niye onu anlamıyorum. salaklık bile olabilir. olabilir değil düpedüz salaklık.
Yanıldığınız anda 'bir daha asla dedirten' ama yine hep düşülen insanın büyük hatasıdır. Çünkü insan doğası gereği güvenmek zorundadır. Güvenmeden yaşanmaz.
Hayatta yapılacak en büyük yanlıştır güvenmek, inanmak, sevdiğiniz insanın hep yanınızda olacağını düşünmek, size destek çıkacağına inanmak sonuna kadar kadar güvenmek sonra sudan çıkmış balık gibi rüyadan uyanıp gerçeği farketmek çırpınmak, kendine gelememek sonra... sonra alışmak ve bir daha asla güvenememek...
aynaya bakmak gibidir. ya da aynanın hep senin tarafında olması. fakat ne büyük bir zaaftır ne büyük. hatta bu anlamda bir eşiktir bir insana güvenmek. senin tarafında duran bir eşik. *
bir insana her konuda güvenilemez. hiçbir insan kendine bile her konuda güvenemiyor ki baska bi insana güvenmesi hatadır. sonunda yenilen kazıkla kalınır.
Her insanın aradığı; verecek güçte olmadığı bir olgu ....insanın yaşamını mutlu bir şekilde sürdürebilmesi için karşılanması gereken hayati bir ihtiyaçtır. sadece bir kez kaybedilir, ikinci bir şansı vermez insana... sonrasında içinde hep "acaba" lar kalır... güven sevginin suyu mineralidir. sevmek için güvenmek gerekir. güvensiz bir hayat insanları yalnızlaştırır, ve ne yazık ki günümüzde güvenebileceğimiz insan sayısı çok az, belki de yok denecek kadar....
o insanı kendini ne kadar benimsiyorsan o kadar benimsemektir, nerde nasıl davranabileceğini, neye ne tepki vereceğini adın gibi bilmektir. yalnız böyle insanlar pek yoktur piyasada. başlıkta da geçtiği gibi "bir" insandır, bilemedin iki.