Her duyguyu en derinine kadar yaşamaya vermeli. Öfkeyi, sevinci, utanmayı ve bunun gibi tüm duyguları dibine kadar hissetmeli. Hissetmeli ki ancak o zaman yaşamın tadını çıkarabilsin.
anlık heveslere değil uzun planlara , dün için bugünü harcamak yerine yarın için bu günü harcamaya, sevmediğin insan ve işler yerine hayatın anlamını sana veren insan ve işlere ve bunların yanında varoluş sebebi olan inancına harcamalı ömrünü kardeşim.
insan mutlu olmak ister. Mutlu olmak üzere çalışır. Hayat çok fonksiyonlu bir denklem olduğu için tek bir alana yönelmek onu eksik bırakmaya neden olur ve kişi mutsuz olur. Bu nedenle kişi ömrünü denge kurmaya ayırmalıdır.
Çikolataya verebilir çok tatlı olur.
Veya bi şiire,bi kitaba.
Illa canlı bir seye vermek istiyo sa da hayvanlara verebilir ömrünü.
Zira hayvanlardan başka nefes alan canlılar haketmiyor bu kadar adanılmayı.
Ne yaparken huzur buluyorsa o uğurda yaşayıp ölmelidir. Aslında pek doğru bir söylem olmadı bu çünkü manyağın birisi ben insan öldürmekten zevk alıyorum seri katil olcam falan diyebilir şimdi. O yüzden kimseye zararı dokunmadığı sürece istediğini yapsın ve hayatını bu şekilde mutlu geçirmeye çalışsın.
Dengeye. Hem tadını çıkarabilmeli hayatın hem de çevresini güzelleştirmelidir bence. Yani kendisi için çalışıp kazandıklarıyla başkalarını da mutlu etmeye çalışmalı bence!