Sırf CHP, MHP muhalefetiliği yapamıyor diye verenler de var. Çok ilginç. Madem öyle sen de başka bir muhalif partiye ver, ne diye koyun sürüsüne katılıp biat ediyorsun?
hoca nasreddin bir gün yemeğe gitmiş. bak biliyosanız anlatmim. yemeğinin içine sirke atmak istemiş ve sirke istemiş. hocanın önüne iki sirke koymuşlar. birinin tadına bakmış, beğenmemiş, yüzünü ekşitmiş ve diğerini olduğu gibi yemeğine atmış.
bu ne demek? bu halk chpyi sevmiyor, chp başa geçmesin diye başka bir partide toplanıyorlar. bugün akp olur yarın başka bir dindar parti. bir şey kesindir ki akp gitse bile din şahlanıyor. eskiden chpnin 10. yılında bir dergi çıkarmışlar. bir hoca resmi koymuşlar, hocaya sorular sorup altına cevaplar yazılmış. bir soru misal vereyim:
şapkanın hükmü nedir?
küfür lazım gelir.
bu gibi sorular sonunda koskoca bir manşet atılıyor. ''örümcek kafa'', buna binaen hocanın altına da ''ümmet leşi'' yazılıyor. bakınız arkadaşlar. türkçe ezan daha iyi diyorsunuz, daha anlaşılır olsun diyorsunuz. tamam, eyvallah ben her ne kadar arapça dinlemek istesem de anlıyorum istediğinizi. halk türkçe ezan okumak isterse türkçe okunur. ama halk arapça okuyup ''Allah'' demek istiyor ise neden bu adamları hapse atarsınız? kemalizm dine karşı bir harekettir. bunun reddi ve cerhi namümkündür. halk da bunun farkında olduğu için(ekseriyetle) diğer sirkeyi tercih ediyor. bunu anlamış olmanız lazımdı.
belirli bir cevap verilmesi mümkün olmayan bir sorudur.
akp' nin asıl oy veren tayfası , elit kesim, tamamiyle çıkar ilişkileri yüzünden. eğer başka bir zihniyet olsaydı yine onları destekleyeceklerdi. işin altında yatan sır hükümete yakın olan yaşar. yine bu gruptan bazıları ki pek de zengin olmayan kesim, ki zenginliğe açlar, zamanında partiye iyi para yatırmış ve tabiri caizse ortam yapmış kesimdir.
(bkz: ağaoğlu)
akp' yi başa getiren kesim, ülke ekonomisini elinde tutan kesim, bunlar zamanında hükümetleri kendi çıkları doğrultusunda kurdu, yönetti ve devirdi. bu grup ile hükümet arası ilişki ilk grubun tersidir yani bu grup hükümete yakın olmaz siyasiler bunlara yakın olmak zorundadır. bunlardan biri de hepimizin bildiği fetullah gülen. yalnız burada cemaatin durumu biraz farklı. nasıl yani? cemaat önceleri çok güçsüzdü yani 1. gruptu, eski yayınları vs araştırısanız cemaat hep hükümete yakın oldu ve ilginçtir ki hükümetler tarafından güçlenmelerine izin verdi. peki güçlenince n'oldu tabiki türkiye ekonomisi üzerinde aşırı bir söz sahibi oldu, iyi bir taraftar kitlesi oldu. peki iyi adam böyle oldu da akp' ye oy vermekle ne alakası var? şöyle açıklayayım taraftar fanatiği olduğu şeye bağlıdırlar. şimdi düşün baştaki adam hükümetin faydasını gördü, kendisini 2. gruba yükseltti, ee istediği politikaları rahatça uyguluyor, başkasını ister mi? istemez.
şimdi cemaatten devam edelim. aslında her şeyin başında çıkarlar birbirine uyuştu, ama planlar farklıydı hükümet oy toplamak, cemaatde söz hakkı istiyordu. hükümet' in cemaate olan tutumunu anlatalım. hükümet cemaatten gerekli rantı sağladı, daha fazla söz sahibi olmak istedi cemaati bitirmek için uğraştı. cemaat ise istediği söz hakkını aldı ama hükümet daha fazla isteyeceğinii hesaba katmadı. böylece birbirşeriyle dalaştı ve hükümet uyguladığı politikalarla cemaatten azımsanmayacak bir çoğunluğu saflarına çekti.
bu daha devam eder de ben başka grupları anlatayım.
tabi bu grupların kesişim yerlerini de anlatacağım.
dövlet bizö bahmöyö grubu var. ki bunlar da fazla söz sahibi olduktan sonra partiye oyları bölündü.
türbanlı bacıcılar var. bunlar bi boktan anlamayıp kulaktan dolma bilgilerle hareket ederler.
amaan, işte yol, ağaç, çiçek, böcek yaptı adam diyenler var. bunlar genelde göbeğini kaşıyan kesim olmasına karşın düşünen azınlık kesimi gördüğü hükümetler döneminde hiç hizmet alamamıştır bari bunlar biraz dursun da az etraf düzelsin kafasındadırlar.
şimdi asıl bölüme gelelim akp' lilerin yaşlı amca tayfasına. bu grup görmüş geçirmiş kesim, yani 35 yaşında adam da olabilir içinde. aaa görmüş geçirmiş demişim, aslında iyi bir hükümet görmemişlerdir.
ben kendi köyümden örnek vereyim. kore gazisi bir amca diyor ki " ben, 1 çuval darı alabilmek için 2 kuzu verdim.". adam kahvede oturdu uzuun uzun anlattı. "ne yiyecek ekmek ne de içecek ayran vardı. bu hükümet geldi ben ilk defa buğday ekmek yedim." köy karadenizde bir köy. ama doğuda nedense ben hiç böyle bir şey duymadım. ve ilginçtir ki karaborsacılık kürtlerin elindeymiş bilmiyorum ben amcaların yalancısıyım. şimdi bu adam kime oy versin. tabi bazı sofi köylere giderseniz size işte camileri kapattılar gibi şeyler de söylerler hatta bir köyde daha doğrusu yayla cuma cıkışları pazar kurulur neyse ben cemaatin çıkışına denk gelmişim tanıdık bir amca çağırdı çay içmeye gittim. klasik amca işte öğütler vs ve yine klasik olarak " biz kuranları saklardık önceleri." anlayacağınız hükümet bu duyguları ve bu grubu sömürerek bir yerlere geldi.
şimdi adamlara diyeceksiniz başkaları daha iyi yapar vs ama adam korkuyor başka bir iyi görmedi ve bilmiyor, gerçekleri görmesi çok zor. geçmişte eziyet çekenler ilk defa kendilerini dikkate alan(!) birinin de gitmesini istemiyorlar.
bu toplumsal bir travmadır. ideolojiyi savunmak kolaydır empati kurmak ya da objektif davranmak zordur. bu nedenle onlara sakince anlatmak lazım ne olduğunu, eski zihniyetin aslında pek de değişmediğini.
28 subati gorenler, katil cehapenin cilesini bilenler, duble yolu bilenler kisaca lafa degil icraata bakanlar oy verir. cehape ve yavru muhalefet mehapeden cok ceken halk oyunu son kurtarici yuce uzun adama verir.
bir zat neden ilk defa ak partiye oy verir?
-gençliğinde başbuğun izinden yürür, başbuğun barındırmayın dediği bahçeli parti başkanı olur, mhp onun için ölür. cemal enginyurt gibi zibidiler gerçek ülkücülere töre öğretir.
-muhsin yazıcıoğlu öldürülür.
-ecevit öldürülür.
-amerikadan onaysız erbakan başbakan olur iktidarı kısa sürer.
-amerikanın izni ile ve fettoşun desteği ile recep tayyip başbakan olur. amerikanın yanlış hamlesi.
-amerikaya boyun eğmeyen deniz baykal ve devletin iç yapılanmasındaki asker basın yayın organları fettoş marifetiyle tasviye edilir.tayyip artık rakipsiz kalır.
-chp deniz baykalla düzgün güzel bir zemindeyken kemal kılıçtaroğlu gibi bir emir eri, son zamanlarda amerika ziyaretlerini sıklaştıran kişi chp ye müdür olur. yol aynı yol. amerikadan icazet alma yolu.
-hesapta olmayan bir şey olur. emir eri tayyip kontrolden çıkar. hep en akıllıları amerika ya bunu hesap edemediler. üstelik tayyibin tum rakiplerini de kendi elleriyle tasviye ettiler. tayyip hamlesini zamanlamasını harika yaptı. siyaset bu, demirele hoca olur uzun adam.
-kontrolden cıkan tayyip ilk restini israile çeker. ardından silahları çinden alacağım der.
-amerika tayyibin fişini çeker. gezi ile olay başlar. geziye gidenlere neye hizmet ettiklerini iyi bilsinler. yemekleri neden koç dağıtır?
-fettoşcular milyarlarca dolar alır. kriz çıkarmayı planladıkları için.
-ardından tutuklamalar başlar.
-fettoş beddua kaseti ile kendi kolunu keser, deniz baykalsız sığ siyasete bulaşmış chp yeni oyuncağıdır artık. kendiside cıa oyuncağı. zaten çifliğide cıa merkezine komşudur. hatta cıa merkezinde aşure dağıtacak kadar işi kepazeliğe vurmuştur.
-tayyip kefenle yola çıkmak gibi bir gözükaralıkla bu milleti ikinci kurtuluş savaşı başlattığını ilan eder. bu millet cesur insanları sever.
-tum dunyada kriz varken türkiye görülmemiş bir kalkınma moduna girer.
-her ilçede hastane
-26 hava alanı olan ülkeye 26 hava alanı daha inşa etmek
-80 yılda 7000 kilometre yapılan otobanlara 10000 km daha eklemek . sayılmayacak kadar çok hizmet.
-tenekeden korkup uçağa binemeyen bir lider mi ssk yı batıran bir lider mi istersiniz? lider yokluğu da duruma çare olarak tayyip şıkkı kalıyor.
- korku ve kaosu yaratmak isteyenlerin bir korkusuda tayyibin daha fazla oy alacağı endişesidir. bu yüzden ortalığı savaş alanına çevirip tüm kepazelikleriyle utanmadan ak partiyi suçlama pişkinliğinede sahipler.
sonuc olarak: ak partiye oy vermek öze dönüşün atatürk zamanına dönüşün tek caresidir.
parti kıyaslamasıyla alakalı bir durum bu. bir çok kişi akp nin kötü yanlarını kabul ederek verir çünkü diğer partilere vermek istemez. diğer partilerin başında da chp gelir. bizim insanımız laiklik ile dinsizliği birbirine karıştırır çoğunlukla. chp ye verilmemesinin başlıca sebebi chp yi dinsiz olarak görmeleridir. (ki bu farkında olmadan onları dinden çıkarır o kısmı siktir edin önemli değil)
yukarıda bir arkadaş ise icraattan bahsetmiş eski hükümetlere göre daha çok icraat yaptığı doğrudur akp nin ama gözden kaçırılan şey tek başına iktidara gelen parti ile koalisyonun büyük dilimini alan parti arasında dağlar kadar fark var.
bizim ülkemizde muhalif parti iseniz vekil maaşlarına zam hariç her şeye muhalefet etmek zorundasınız demektir, chp içinde geçerli bu. çünkü halk böyle ister desteklediği partiden. bu sebepten dolayı koalisyon hükümetinden icraat beklemek son derece komik bir şey. koalisyon oluşturan partilerin iç çekişmelerini de hesaba katmak gerek. eee bir sol partinin tek başına iktidarını hatırlayan birisi var mı bu sözlükte acaba?
chp nin tek başına iktidar olduğu günlerle şimdiyi kıyaslayın icraat bakımından (ama tarihin olayları yaşandığı zamanın şartlarına göre değerlendirme ilkesine uyarak) o zaman bakalım icraata.
son olarak bu icraatların milyarlarca dolarlık özelleştirmeler sayesinde gerçekleştiğini, geçmişte ülkenin üretim kaynaklarının bu şekilde yabancılara veya yandaşlara o kurumun sadece yıllık elde ettiği gelirlere satılmadığını, geçmişin tüm birikimini satarak iki tane duble yolu herkesin yapabileceğini hatırlatayım.
sonuç olarak siktir edin bunların hepsini iki gram beyni olan insanlar hakkında fazla konuşmaya değmez bir insan ya saf salak olduğu için akp ye oy verir ya cahil olduğu için ya çıkarı olduğu için ya da müthiş derecede yobaz olduğu için.
not: feto rüyasında peygamberi görmüş peygamberle beraber şöyle buyurmuşlar twitleri iki katına çıkarın. böyle bir adamın ne kadar destekçisi ne kadar inananı var bu ülkede? sonra yobaz, cahil, beyinsiz deyince biz suçlu oluyoruz amk.
adam dindar gözüktügu için.adam bir miting (mesela avcılar mitingi)yapıyor.saat 17.00'da başlıyor.saat 19-20.00'a kadar miting.akşam 17.30 civarı okunuyor(avcılar ve o güne göre).yatsı da 19.30 gibi okunuyordu.hatta yanında cami var, ezan sesleri bile geliyor.ama namazını kılmıyor.mitingi birakıp gitecek degil ama bu mitingin saatini namaza göre ayarlamalıydı(dindar olsaydı ve namazını kılsaydı).belkide 2 oy için günaha girdi(namazını kılmadı).bu millet chp ve mhp fazla dindar degil diyor.zaten akp çalıyor ama yapiyor ve kim çalmazki diyor.geriye tek seçenek akp kalıyor.
araplar amerika sağ olsun maddiyat sağladılar reklam herşeydir.
bugün kanallar saatlerce akp reklamı yapıyorsa doğruyu söyleyenler içeri tıkılıyorsa.
doğruyu görenler ergenekon diye hapis ediliyorsa heryerde tayyibi görüyorsak bu maddi destek ve reklam sayesindedir.
vatandaşta diğerleri neden yapmıyor diye soruyor engelliyorlar para var.
ucuza ithale alıştırılıyoruz birgün bu maddi destek şak diye kesilecek o gün kriz gelecek.
sonra ülkücüsü atatürkçüsü özerklik diye tutturanı şeriatçısı cemaatçisi islamcısı birbirine düşecek biz size dediydik yok efendim türkiyeyi bu hale siz soktunuz diye halbuki hiç bir kesimin suçu yok görenler ve göremeyenler var.
en büyük neden kendine tepeden bakan,adam yerine koymayan,üstelik koyun yerine koyan, amerikan-avrupa kültürüne tapan sözde sosyalist veya kemalist entelciklerin birbirleriyle kendin söyle kendin dinle muhabbetlerine bu millet ısınamadığı gibi, buz gibi soğudu. muhalefetin sözde solcusu chp nohut, fasulye, fındık vs.karışımı aşure olunca ortada oy verilebilecek başka parti kalmadı. kime verecekti oyunu,çobanın oyu ile kendi oyunu bir tutmayarak kendine hülooooğğğğ diyenlere mi?
karşısında adam gibi adam bir muhalefet olmadığı için oy verir. oyum boşa gitmesin diye oy verir. mitinglerinde sayın kılıçdaroğlu nun bir tek proje açıklayamaması üzerine oyunu verir. tek başına bir iktidar çıkamayacak olduğu için, koalisyon hükümetlerinden ne çektiyse bu ülke çektiği için oyunu akp ye verir. daha nasıl anlatsam, koyu sağcı asla bir sol partiye oyunu vermez, koyu bir solcu da asla sağ partiye oy vermez.
dindar insanların ya da dindar olduğuna inandırmak isteyenlerin, laik olması sebebiyle cehape'ye, kürtçü olduğu nedeniyle bdp'ye ve politikadan anlamadığı gerekçesiyle mehape'ye oy vermediği bilinen bir gerçektir. bu nedenledir ki bu kesim çok örgütlü bir mahalle çalışması yapan ve özellikle kadınlar arasında örgütlü akepe'ye oy vermektedirler.
bir ihracatçılar birliği başkanı düşünün ki ''rızkın 9/10'u ticarettir'' desin.
şimdi burada şunu çok iyi tahlil etmek lazım: akepeli siyasiyler ve bürokraktlar islam dinin ahlak boyutunu es geçmekte sadece ''hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için çalışmak'' mottosonu kabul etmekteler.
oysa ki islam esas itibariyle sosyalisttir. paylaşımcıdır. ''komşusu açken tok yatan bizden değildir'' der.
bu akepeliler acarkent'te villalarında otururken tabiki açın fakirin halini düşünmezler.
hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için çalışmakta, ancak yarın ölecekmiş gibi diğer dünyayı düşünmemektedirler.
dindar ve düşük gelirli gariban halkı ise islamın ''haline şükretme'' felsefesiyle sukunete davet etmektedirler.
kalbi müslüman arkadaşlarım da iyi bilirler ki malın 1/40'ı zekat verilir. şimdi bir bakalım, sizce hangi akepeli millet vekili ya da bakan ya da başbakan böyle bir zekat vermekte?
malın temizlenmesi ve aklanmasıdır zekat. farzdır malumunuz.
şimdi akepe'nin mahalle çalışmalarında ise gördüğümüz şu: bir siyasi parti, halka belli bir yasa ya da yönetmelikle bağlı olmayan şekilde, çeşitli yardımlarda bulunmakta ve zekat vermektedir. yani halka verirken bu paralara ''zekat'' denilmektedir.
bir siyasi parti nasıl zekat verebilir? islam hukukuna göre birey zekat verebilirken, kulaktan dolma bilgiler fakat kalbi duygularla müslüman olan gariban halk kandırılmaktadır.
peki vatandaşı bu şekilde kandırmanın bir yaptırımı yok mu? yok. varsa da yok.
yardımı alan vatandaşa göre haram olmayan bir para olduğundan, veren için de islama göre müslümanın müslümana yardım etmesinde bir sakınca olmadığından, işte işi azıcık dolandırarak da olsa aklamaktadırlar.
şimdi şeklen bir sorun yok ama müslümanlık sadece din değil ki. bunun bir de ahlaki yanı var. bu olay ahlaki değil.
ama bunu millete nasıl açıklarız orası muamma.
