gerçektir. insan öldürme içgüdüsü ile doğar. zevk alınan o insanın hayatına son vermek değil , cesedini görmektir. o insanın acı çekmesidir. ondan üstün olma piskolojisini yaşamaktır. insanlar toplum tarafından ehlileştirilmezse öldürmek onlar için gayet sıradan bir işe dönüşür. kanunların ve ahlak kuramlarının varlığının sebebi de budur. dünya'daki hemen hemen tüm seri katillerin hayatlarını okumuş biri olarak hiç birinin pişmanlık duyduğunu görmedim. bunların hemen hepsi toplum içinde yaşayan , saygın tiplerdi.
hergün milyonlarca insan ölüyor ve doğuyor. ölüm ve doğumlar birbirini dengeliyor. Allah sadece insanoğlunun aklının ermeyip, güç gösterisi diyeceği bu dengeyi koruyor. ayrıca bir düşün bakalım ya doğumlar aynen devam ederken kimse ölmeseydi? bu konu üzerine düşünmen için sana 'ölüm bir varmış bir yokmuş' adlı kitabı okumanı tavsiye ediyorum.
zevk aldığını nereden biliyorsunuz?
kaç katil arkadaşınız,
mesela benim bir tane adam bıçaklayıp hapse giren arkadaşım vardı( hatta belden saplayıp felç etmişti, yaşı küçük olduğu için 1 sene yatıp çıktı) mesela onla konuştuğumda pişmanlık barındırıyordu içinde hemde öldürmediği halde. yani öldürmenin zevkli olduğu yada öldürenin zevk aldığını nereden biliyor kimseler?
bence zevk alan vardır ancak ama genelleme yapılamaz. ayrıca zevk için öldüren tek canlı biz görünsek de bu palavradır. insan zevk için öldürmez, şartlar gereği öldürür. kendi bilmese dahi nedeni vardır.