söyleki arkadaşınızın yoğun ve yüzsüz baskıları yüzünden, size "gel lan gay bar ortamını da tat bi. manyak süper yer. adamlar alemler ya" deyip. sizinde ona "lan olm ben gay miyim ne işim var. ama; hadi bi kereliğine gidelim, amua koyim" demenizle başlıyor.
giriyorsunuz gay bara içiyorsunuz, içiyorsunuz. uyanıyorsunuz, gay oluyorsunuz.
6 ay sonra, yine gay olan gençler:
+"len * gerrard da bizdenmiş."
-"yok yav o değildir. hem olsada aktiftir. bize yaramaz."
gün gelecek gençler up daha sonra pasifte olacaklardır.
sevgilinin kucağı. ne güzel uzanmışsındır sevgilinin kucağına. tatlı tatlı konuşursunuz, sevgili saçını okşar falan. sonra birden o romantikliğin ağzına sıçan horlaman duyulur. işte o zaman sıçtığının resmidir.
evet tarafımdan yaşanmıştır. sabah bilgisayarına gelen bir maili açmam için beni kendisi yokken onun odasına yolladılar, ben de oturdum işini hallettim ve ulan ne rahatmış bu koltuk gibisinden güzelce bi yerleştim. klasik patron olduğu için karşısında 102 ekran lcd ekran duruyor masanın ve tabii ki cnbc-e açık ve o sırada the simpsons vardı. ben de laha rahat diyip ona 5 dakika bakayım derken için geçmiş.
biraz uyuduktan sonra oğlum napıyorsun kalk aradı geliyormuş sesleri içerisinde uyandığımı hatırlıyorum. uyandığımda how i met your mother vardı ki bu benim tam bir saat uyuduğumu gösteriyordu.
yatılı okulda okuyan biri olarak sabahın köründe kalkıp kahvaltıya inmek için hazırlanmaya çalışırken ranzanın yanında ayakta kafayı ranzaya yaslayarak uyumuşluğum da vardır. ama çok tatlı bi uykuydu...
feci şekilde ankete maruz kalbilecek bir konu olup bir insanın doğal yatak ortamı dışında uykuya dalabileceği en acayip yerdir. misal;
yazar evvel zaman içinde kelimenin tam manası ile acayip bir kadınla evlidir ve kadın tül, perde yıkama işlerini pazar sabahı 7 de yapmak gibi acayip huylara sahiptir. bir cumartesi gecesi imhotep saat 4 e kadar sözlük te kalmış ve akabinde uyumuştur. saat 7 gibi karısı tarafından kaldırılmış ve perdeleri çıkartması talimatını almıştır. uykudan gözlerini açamayan imhotep, ön cam perdelerinin kornişinin altına sandalye koymuş ve duvara tutunarak kornişe ulaşmıştır. bu esnada acayip huyları olan eşi, az bekle bez vericem duvarda toz olmuş onu sil diyerek banyoya gitmiştir. uykuya dayanamayan imhotep sandalye üstünde, perdenin yanındaki duvara kafasını dayamış ve hayatının en tatlı uykusuna dalmıştır. akabinde yazar karısının dürtmesi ile daldığı derin uykudan uyanmıştır. ordan düşüp de kafasını kırmaması büyük bir şanstır.