insanı başta huzursuz eden ama sonradan rahatsız olması gereken tarafın karşı taraf olması gerektiğini fark etmenize neden olan olaydır. Bazen paranoyaklaştığınızı bazen ise ne kadar haklı olduğunuzu anlarsınız. *
ortada bir sebep olmaksızın sizden hoşlanmayan biri neden umrunuzda olsun ki?
o hoşlanmamaya devam etsin, siz de hoşlanılmaya yahut hoşlanmaya mahal vermemeye.
eğer siz o insana değer veriyorsanız üzücü bir durumdur. bazen kişi alenen hoşlanmadığını belli etmez* siz de fark etmeden ondan hoşlanırsınız, işte böyle durumlarda aptal gibi hissetmek istemeyenler için hoşlanma derecesini ölçmenin kesin bir yolu vardır(en azından beni hiç yanıltmamıştır).
ilgili şahsiyetin söze girmesi beklenir.
şahsiyet söze girdiğinde(tabi konuşma süresi de önemli) sizin gözünüze kaç kere baktı, sizden onay istedi mi? bunun diğer grup elemanlarıyla orantısı nedir? gibi soruların cevabı aranır.
garip bir histir. hareketlerinden anlarsınız, size yönelik olmayan ama kenarından köşesinden dokunan laflarından. bakışlarını kaçırmasından ve resmi tavırlarından. bir şey vardır evet, hiç bir suçunuz olmadığı ve tamamen kendi halinde biri olmanıza rağmen vardır.
halbuki siz karıncayı bile incitmekten korkuyorsanız ve hiç kimseyi yargılamayı da sevmiyorsanız, bu durum aklınızı karıştırır. yazık ki zamanla siz de başınızı çevirmeyi öğrenirsiniz.