Kendinizi elestirmek bugün neye vakit harcadım 5 sene sonra iyi bir gelir elde edebilmek icin ne yaparim yatiyormum vs vs bu ara kendime cok fazla olumsuz elestiri yapmaya basladım kendime sen harbiden malmışsın diyip duruyorum not kendinizi olumluda eleştirin.
mutlu olmayı öğrenmektir. bu şey zannedildiği üzere herkesin zaten yapageldiği şeylerden değildir. insanın elini ayağını kullanabilmesi kadar doğal olan süreçlerdendir aslında. ancak olayın sıkıntılı kısmı pek izah edilmemektedir insanlara. elinizi ayağınızı kullanırken yaptığınız tüm hataları ve bu konuda bildiğiniz tüm yanlışları terkederek başlayın işe. mutlu olmak nefes alıp vermek gibi, dilediğiniz zaman başarabileceğiniz şeylerdendir. sürekli kolay olduğu zannedildiğinden şikayet edilen büyük (gerçekte de) zorlukları bahane ettiğinizi farkedemiyorsunuz, çünkü gerçekte o bahaneler günümüzde kültür olarak değer görmektedir. hayat görüşlerinizdeki bozuklukları gidermez ve inanç sistemlerinizdeki (varsa) güncellemeleri yapmazsanız kendi mutsuzluğunuzu kendiniz yaratırsınız. en cahil insanlar mutluluğa en yakın olanlar değiller, onlar mutsuz olabilecek gerçek birer kafaya sahip değiller.
düşünmeden yapılan her davranışın kendine zararı olacağını anlamak , tabi ki bunu da yanlış yapa yapa kavramaktır..
bu düşünme işi tek düze değildir elbet, çok boyutlu ve kapsamlıdır..
karşıt fikirlere bolca yer verilip anlamaya çalışılır hatta benimsenir..
tüm yönleriyle değerlendirilir..
yine de yanlış bir anlama unsuru olabilir diye kapılar açık bırakılır kelimelere..
lakin düşünemeyenler daha doğrusu anlamak istemeyenler o kapıları kapar hatta yıkar..
peki biz neden düşünüyoruz,
anlayabilmek için..
bu sebeple insanın kendisine yapabileceği en büyük iyilik düşünmektir..
mesela insanların öfkelerini veya kızgınlıklarını bana da bulaştırmalarını önlemek.
şöyle ki; herhangi biri bana kötü veya kışkırtıcı bir söz söylediğinde bunu üzerime alınmadan, olası en kısa ve zararsız yoldan kurtulma çabası içine girerek, durumu savuşturmaya çalışırım. çünkü onu kızdıran şey her ne ise benimle alakalı değil ve benim de sinirlenmemi gerektirmiyor. yahut bu davranışı için karşımdaki insanın onlarca haklı sebebi olabilir ve fakat benim tüm bunları anlamamam ne mümkün, ne de gerekli. bu benim bir kusurum veya eksikliğim olamaz. yüzde yüz onunla alakalı ve fakat bunun şu an ne o farkında, ne de bu durumu anlayabilecek mantık düzeyinde. neden bardağını taşıran son damla ben olayım ki?
kendimi korumak için, karşımdaki insanın en iyi tanıdığım 10-11 yaşındaki bir çocuk olduğunu varsayarak, göz teması kurmaksızın ve mümkün olduğunca açık uçlu sorulardan kaçınarak diyaloğu sonlandırmaya çalışırım. kendimden emin bir şekilde onu, asla o anda dinlemeyeceğimi hissettiririm.
sakin ve mutlu uyandığımız kaç sabahın akşamında bizi hiç ilgilendirmeyen sorunların gerçek sahipleri yüzünden kötü günler geçirdiğimizi düşününce bu duruma bir set çekmek, bir insanın kendi için yapabileceği büyük bir iyilik fikrimce.
sabahleyin zamanında uyanmak ve gün içerisinde çalışmasında, koşuşturmasında vs zinde olması için akşam erkenden yatmak. kendisini hep kendinden daha üstün kişilerle değil de, daha kötü durumda olan kişilerle de kıyaslayabilmek. daha kötü durumdan kastım sizin yapabildiğiniz, sahip olduğunuz şeylerin bir başkasının hayali olduğunu bilerek şükretmek bir nevi.
güzel insanlar sevmek,
güzel yemekler yemek,
güzel insanlar tanımak,
güzel müzikler dinlemek,
güzel yerleri gezmek,
kimseyi üzmemek,
insan olabilmeyi başarmaktır.