bir çift, uyudukları saatler dışındaki zamanı nasıl değerlendirir; günde 8 saatlik uyku düşünülürse geri kalan 16 saatin 2 saatini yemek, tuvalet, duş,..vs. gibi kişisel ihtiyaçlarına harcarsa, geri kalan 14 saatininde 3-4 saatini msnd yazışarak geçirir, ancak geriye kalan zamanda telefonla konuşursa. bir müddet sonra konuşucak konu, edilicek iltifat kalmaz ve çiftler birbirlerini özlemezler, özlemeyince heyecan olmaz, heyecan bitince soğukluk olur ve ilişki tükenir...
kimi zaman bilincli kimi de bilincsizce yapilan ancak surecin sonuna gelindiginde anlasilan eylem; bir diger ifadeyle iliskinin icini bosaltmak, oymak.
kısasa kısas ile başlayan süreçtir. yaptığınız hareketler, söylediğiniz sözler gerçek ve samimi düşünceleriniz değilse ve sırf karşınızdaki kişiyi incitmek için yapılan bir intikamsa artık sizin o kişiye karşı ne şafkatiniz ne de saygınız kalmış demektir. olay birlikte eksikleri tamamlamaktan çıkar, olan eksikleri inadına iki katına çıkarmaya dönüşür ki böyle biten ilişkiler hem kişiden çok şey götürür hem de ilişkilere bakış açısından. ve kişinin geçmişe pişmanlığının başladığı asıl nokta da tam olarak burasıdır. çünkü bir süre sonra duygularınızı tamamen yitirdiğinizde hatırladığınız tek şey yaşadığınız ilişkinin sizden neler götürdüğü olacaktır. işbu yüzden aman diyeyim arkadaşlar kızmak, üzülmek en doğal duygudur ama aynı şeyi yaparak sevdiğini üzmenin zararı en çok size dokunur. sizi gerçekten seviyorsa o kişi zaten sizi üzdüğü için üzülür yeterince. sakin olalım. doğal olalım. oyunlara gerek yok..
her gün aynı kitap okunmaz ve aynı şeftali yenmez prensibinin bir sonucudur. sonuçta ne olursa olsun 1 ya da en fazla 4 yıl içinde ilişki ömrünü tamamlıyor.
kendinden çok onu düşünmekle başlayıp, senin için her şeyi yapıyorum moduyla devam eden ve sizi onun gözünde artık değersiz gösteren en basit yöntem.sevdiğiniz için koştuğunuz onca yol, ıslandığınız köşe başları, sizden soğumasına bir adım daha yaklaştırıyor. kaçan kovalanır abi ben bunu bilir bunu söylerim. kaçmadım, şu an sallanmıyorum.