Bana kalırsa günümüz ilişkileri genelinin hayalkırıklığı ve üzüntüyle bitmesinin sebebidir. Bir ilişkiye başlarken, ilişkinin adını koyma hastalığımız sayesinde beraber geçirilen zamanı, o anı bir kenara bırakıp geleceğe yöneliyoruz. Gelecek için birliktelik hayalleri kurup kökleştikçe ilişki gergin seviyeye ulaşıyor. Bu yüzden eskaza işler kötü gittiğinde de teşekkür edip ayrılmak zor oluyor. Birbirimize zarar verip kalp kırıyoruz.
Halbuki o kişi olsa da olmasa da bir şekilde geçecek zaman birimini, o kişi sayesinde güzel geçirmiş olduğumuz gerçeği var. Aslında hepimiz aynı yöne giden otobüs yolcuları gibi ufak ufak parçalarla dahiliz birbirimizin hayatına. Herkesin elbette bir son durağı var. O menzile ulaşıncaya kadar geçtiğimiz istasyonlara, duraklara teşekkür etmeyi becerebilmeliyiz.
Sonunu düşünmeden başlayalım hele, bakalım hayat bizi nereye götürecek.
başlamadan hesap etme takıntısından hallice,erikson amcaya göre temel güvene karşı güvensizlik döneminde yaşanılan sorunlardan kaynaklanabilir. şu sıralar annemden geçmişle ilgili ayrıntılı bilgiler alarak kökenini bulmaya çalıştığım problemdir.