konuşmak dostlar, konuşabilmek. o kadar konuşmuyorduk ki, hep sesli yerlere gitme ihtiyacı duyuyordum onunla beraber. birbirimize o kadar uzaktık ki ellerini tutan ellerim ağırlık duyuyordu artık. hayır bana kızmayın dostlar, yalnızlıktan yastıklara sarılıp uyuyan sizler, karşımdaki benden fersah fersah uzaktada olsa, gidebilecek bir yerim vardı. korkuyordum dışarıdaki yalnızlıktan. gün oldu ki artık o, hayatın soğuk yüzünden bile dondurucu gelmişti bana, keza bende ona. ayrıldık. ağlıyordu niye ağladığını bilmeyerek. giden kim bilmiyordu. o gün söz verdim kendime, yeminler ettim.
artık sevmeden, seviyorum demeyecektim.
oncelikleBir kadin ve erkek.
kosulsuz kabul.
saygi(kisilige,gecmise,gelecege vs.)
olgunluk(maddi ve manevi)
uyum(bilissel-fiziksel,statu,yasam enerjisi vb.)
anlayis.
ve muhim olani tutku.
ve basta bunlar olmak uzere diger aklima gelmeyen bicok sey.
hepsi bi arada imkansiz fakat temelleri karsiladigimiz an direkt evlencem evet.
Sevgi. Yoksa ne yaparsan yap olmuyor sevgisiz güven sevgisiz sadakat sevgisiz fedakarlık ve daha bir sürüsü bi süre sonra bu rolün altında ezilirsin mantık kaldırabilir ama kalp kaldıramaz.
Girilen girdilerin, konuyla alakası olmadığı gerçeğini gözler önüne seren komik bir tartışma konusudur.
Olması gereken plana göre değil, doğaçlama tepki vererek hareket etmektir.
Olması gerekenler diyerek kendinizi sabitlemeniz size zarar verir.
Hayırlısını istersek; her zaman daha iyi sonuçlarla daha mutlu bir halde yüzümüz gülerken hayattan tat alabiliriz.
Sonuç itibariyle ömür kısa, yapacaklarınızı sıraya koymak için harcamayın.