kendi kendine olur.. her zaman aldatmak değildir. bi anda görüp kapılırsınız rüzgarına, gözünüz ondan başkasını görmez. bi yandan o anki sevgiliden nasıl ayrılacağınızı düşünürken, diğer yandan da onu nasıl elde edebileceğinizi düşünürsünüz. eğer o'da sizinle aynı durumdaysa çok güzel bi ilişki yaşayacağınıza delalettir.
o anki sevgiliye gelince.. yapıcak pek bişey yok, başkasını severken onu severmiş gibi davranmaktansa, herşeyi açık açık söylemek olmasa da durumu olduğunca anlatıp gitmek gerekir, sağlıklısı budur.
bahsi geçen hikayedeki 2 rolde de yer almış biri olarak söylüyorum ki; hepsi acı verici.
lise 2 de tadına varmıştım. çıktığım çocuk peker konsere gitmişti, arkadaşlarıyla. bende demiştim ki bende seninle gelicem, hayır dedi. ardından bende arkadaşlarımla giderim o zaman demiştim. onada izin vermemişti tabi ben kıllandım. bu göte söylemeden konsere gittim ama tamamen konser için yani. bir gittim bu ibne harbi arkadaşlarıyla gitmiş ama yanında bir kızla bira içiyor, kızla da baya yakındı bu gereksiz pislik. bu beni gördüğünde suçunu bastırmak için konuşmuyor bende bir şey demiyorum ama benden sanki nefret ediyor kızın yanında hep, konserdeyken dibine geldim kıza öne geç dedim hiç benimle konuşmuyor. Sonra konser arası oldu bu yok oldu kızla armaya koyuldum kız bunun kucağına yatmış ''kuruçeşme arena'' çimlerine, öpüşüyorlar. bende gittim yanımdaki elemana yapıştım öptüm çimlerde bu beni görünce, şoka girdi. hemen kavgaya geldi, ettide. hem o kızı kaybetti, hem beni salak.