türk gençlerinin her zaman yaptıkları bir şeydir. bunu çoğu zaman bir futbol müsabakasına bile dönüştürdükleri görülür. ve bu yüzden sırf bu yüzden hiçbir zaman hiçbir şeyi haketmiyeceklerdir. müstahaktır. kahve kültüründe siyaset yaptıkları sürece ideolojilerini rasyonel bir kalıba oturtmadıkları sürece buna mahkumlar.
bir insan tüm hayatı boyunca, sadece ve tek başına tüm duygu ve düşüncelerini tek bir insana "kilitlerse" yokedici bir canavar olur! Bir dine, bir ideolojiye, bir anneye, bir sevgiliye, bir vatana yada siyasi başkana körükörüne mutlak bir bağlılık, insandaki yıkıcılığın dinamitlerini hazırlar. mutlak bağlılık intiharı yada cinayeti getirir.
Kapitalist-emperyalist uluslarda uygulanan neo-liberal politikaların ve burjuva oligarşilerinin burjuva sınıfını esas alarak emek sınıfı üzerinde oluşturduğu sermaye baskısını görmezden gelmek için düşünmeyen beyinlere bir deli kulpudur.
Aslında sorun da tam bu noktada başlıyor. Önemli olanın bir ideolojiye körü körüne bağlı olmadığı farkedilemiyor. ideolojilerin dogmatik yapısına ve ideallerine saplanıp eyleme geçilemiyor. Mesela kendisini komünist ilan eden birey kitap kurdu olup ne bir eyleme katılıyor ne aktif bir projede ya da oluşumda yer alıyor. işçisi de sendikalardan korkuyor. Örgütlenmek ona göre boş. Aynı şekilde burjuva sınıfının müdavimleri de bir sosyal refah devleti ütopyasına bel bağlamış durumda , insan insanın kurdudur mottosu ile gününü kurtarmaya çalışıyor. En temel savunma mekanizması da din ve milliyetçilik . Neticede sen ne kadar radikal olursan ol , kabuğunu kıramazsan her şey nafile.
bazen bir ideolojiye körü körüne bağlı olmak o ideolojinin artı ve eksi taraflarını bilmemekten değil de eksi taraflarını kabul edememekten ileri gelir.oysa ki eksikler kabul edildiğinde 'karşıt görüş'le yaşanabilecek çatışmalar ortadan kalkacaktır.ancak asıl istenmeyen de bu çatışmaların ortadan kalkmasıdır.
bir yerden sonra insanların kendilerini sınırlandırmalarına neden olan eylemdir. insanlar her ideolojiye eşit mesafelerde bulundukları ve doğru gözlem ve değerlendirme yetilerini kazandıkları vakit hangi ideolojiye de yakınlaştığını farkedecektir. sorgulamadan, düşünce yetisini kullanmadan bir düşünce sistemine dahil olmak insanın kendine yaptığı bir saygısızlıktır. ve bu saygısızlıkla yaşayanların otlaması için ağaca bağlanmış bir koyundan farkı yoktur.
her anlamda yobazliğa ve bagnazliğa davetiye cikartan sabunlasmiş ve donuklasmiş kafa sahibi olmayan kişilerin kafa sahibiymiş gibi göstermeye yarayan fkat sloganlari fikir olarak arz ettikleri için kumda oynatilip çöp batirilmasi gibi pozisyona düşmelerine sebebiyet veren fevkalade hazin bir durum.
kulaktan dolma bilgiler ve çevresinden duyduğu şeylerle bir ideolojiyi savunan insandır. aynı zamanda sabit fikirlidir, sanki inandığı şeyleri birebir yaşamıştır veya görmüştür. her kullandığı cümlede bu ideolojiyi savunduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. bu bireyler bilinçli bireylere dönüştüğünde, gelişmekte olan ülkelerin bu yoldaki hızları artacaktır.
pimi çekilmiş bomba olmaktır. nerede patlayacağının, ne gibi yıkımlara yol açacağının farkında olmamaktır. olaylara at gözlüğüyle bakmak, tek doğru benim doğrum herkes yanlış diye düşünmektir. kavga etmekten durup düşünmeye fırsat bulamamaktır. düşünmeye fırsatı olduğu kısa zaman dilimlerinde de başkasının düşüncesini kendi düşüncesi gibi kabul edip kısır bir döngüden kurtulamamaktır.
