bir hot chocolate lutfen

entry3 galeri0
    ?.
  1. Can Dündar'ın 27.07.1995'de yazdığı muhteşem bir yazı. tam metni :

    Geçen hafta Kenan Paşa, bir sahil eğlencesi sırasında anlatılan bir Laz fıkrasına pek gülmüş. Fıkrayı çoğunuz duymuşsunuzdur: Temel'le Dursun ingiltere'ye gitmişler. Acıkınca bir hamburgerciye dalıp, menüye gözatmışlar. Sosisli sandviç anlamına gelen "Hot Dog" yazısını görünce "Bu da ne ola ki" diye sözlüklerine davranmışlar. Temel, "Hot dog, 'Kızgın köpek' demekmiş. Yiyelim bakalım. Tatmış oluruz" demiş. Az sonra ikisinin de sosisli sandviçleri gelmiş. Temel önüne konan parçaya bir gözattıktan sonra Dursun'un kulağına eğilip sormuş;
    "- Ula Dursun sana neresi geldiği köpeğin..?"

    * * *

    Bu türden bir nahoş hadise için ingiltere'lere gitmeye gerek kalmadığını ben geçen hafta Türkiye'de yaşadığım ilginç bir macerada anladım. Belki inanmayacaksınız ama anlatacaklarımın tümü bir gün içinde başıma geldi.
    Kısa bir tatile niyetlenip, Antalya'ya bilet aldım ve havaalanına gittim.
    Havaalanında Türk Hava Yolları, son birkaç aydır artık mutad hale getirdiği üzre rötar yaptı. Ve cümbür cemaat beklemeye koyulduk.
    Havaalanının "cafe"sinde beklerken, yan masada yetişkin bir adam, yurtdışında eğitim gördüğünü tahmin ettiğim gençten bir kızla dertleşiyordu. Rötardan yakındıklarını duyunca kulak misafiri oldum. Adam "THY son dönemde o kadar çok rötar yapıyor ki, adına Tehirli Hava Yolları demek daha doğru" dedi.
    Yanındaki kız boş gözlerle bakıp, "tehir ne demek" diye sordu.
    Şaşırdı adam... Sonra kendince en kestirme yolu seçip, aynen şöyle dedi:
    "Tehir işte canım... yani delay.. delay..."
    "Haaa" diye güldü kız, "tehir"in ingilizce karşılığını duyunca...
    Çok da değil, bir kuşak önce babasının konuştuğu dille iletişim kurabilmek için taa Atlas Okyanusu'nu dolaşıp gelmesi gerekmişti. Ama bu durumu hiç yadırgamadılar.
    Ben, sinir oldum.
    "Delay... delay..." diye söylenerek "cafe"ye doğru yürüdüm ve servis yapan karayağız delikanlıya "Bir sütlü kakao lütfen" dedim.
    Aynı boş bakış ve o feci soru:
    "Hot-chocolate mı?"
    Nutkum tutuldu. Yutkunup, "evet" diyebildim. Adam "hot-chocolate"ımı verdi. Ayaküstü bir Atlas Okyanusu turu da ben yapmış oldum.
    Sessizce gidip, masama oturdum.

    * * *

    Bitmedi. Antalya'ya gidince arkadaşlarla sahilde bir "restaurant'a oturup, öğle yemeği için beklemeye koyulduk. Pos bıyıklı bir garson az sonra tepemizde belirdi. Ben siparişleri verdim. Sonunda da "iki tane de patates kızartması" dedim. Gelen soruyu artık herhalde tahmin ediyorsunuz:
    "- Pommefrite... yani... diy mi?"
    Bu kez bütün bunların bir kamera şakası olduğuna kesinkes hükmettim ve arkadaşlara hangi kameraya gülümsemem gerektiğini sordum.
    inatla reddettiler. Galiba hepsi gerçekti.
    Kaldığımız otelin resepsiyonunda isviçreli bir genç kız görevliydi. Pek şeker görünümlüydü, ama küçük bir kusuru vardı: Türkçe bilmiyordu. Biz üç dilde "patates kızartması" demeyi öğrendiğimiz halde küçük hanım, çalıştığı ülkenin dilinde bir "Merhaba" demeyi öğrenmeye bile üşenmişti. Kendi memleketimizde bir odaya yerleşebilmek için ingilizce meram anlatmak zorunda kaldık. Otelin havuzunda gün boyu katlanmak zorunda kaldığımız Almanca "animasyonlar" da günün mana ve ehemmiyetine uygun düştü.
    Bir sömürge toprağında tatil yaptığımı hissettim bir an...
    Kapıyı bacayı kitleyip, odama çekildim ve kitap okumaya koyuldum. Ece Ayhan'ın "Yort Savul"u vardı yanımda... ilk çevirdiğim sayfada aynen şöyle diyordu:
    "Açıl Doğu açıl! Doğu açılsın, Doğu açılacak elbette. Ama yeni bir Akdenizli der ki, hem yeni ayana, hem yeni divanilere; Doğu'ya doğru fazla giden, coğrafya yüzünden, Batı'ya düşer. Tersi de geçerlidir bunun..."
    Yani...?
    Fazla Batı'ya gidersen, geri Doğu'ya düşersin...
    "Doğululuk", Batı'nın dilini kendi dilin sanmaktır. Ağzını açıp, Batı'ya hayran hayran bakarken, dilini yutarsın... Ya da alemin dili seni yutar...
    Çünkü oralarda sana '"köpeğin hep aynı yeri gelir..."
    Yerken dilini ısırır, dilsiz kalırsın...

    kaynak : http://www.candundar.com.tr/index.php?Did=98
    2 ...
  2. ?.
  3. bir sıcak çikolata demekten aciz, türkçe katilidir. işin acı tarafı, büyük bir olasılıkla türktür.
    0 ...
  4. ?.
  5. argo olarak yeni bir anlam kazandırmak istersek bir ateşli zenci lütfen anlamında argo olabiliritesi olan söz.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük