sevgili günlük.
bu gun artık dayanamadım ve arkadaşlarımı toplayarak evin içinde dolaşıp niyetimizi belli ettik. bu ev bize dar geliyor artık. ya o gidecek ya biz. başka yolu yok.
sevgili seyir defteri, dünya tarihi 07.07.2008, dünya konumu Türkiye batı anadolu,
bugün konumumuzda yaptığım araştırmalarda gördüm ki, insanların üzerindeki etkimiz ikinci, hatta ücüncü plana itilmiş durumda, maalesef kenelerin yarattığı etki bizim gündemden düşmemizi sağladı, eskisi gibi insanların bir numaralı haşere derdi olmamız gerektiğini düşünüyorum ve kenelere gıcık kapıyorum daha dün geldiler bugün kral oldular, arkadaşları toplayıp topyekün kenelere karşı savaş başlatmayı düşünüyorum, yanlız bunun için de kırım-kongo tipi bir virüs bulmalıyız ki onlara karşı şavaşalım, mesela kenya-ukrayna veya tibet-avustralya virüsü olabilir, yakında arkadaşlarla temas kuracam ve seni bilgilendirmeye devam edeceğim seyir defterim benim, şimdilik bu kadar(bu arada defterde birkaç yaprak kalmış, bir kırtasiyede yuva kurayım bari).
bugün neler oldu bi bilsen..
kafamı bi çıkartıyım dedim dışarı kadın çığlık attı. kaçış o kaçış bide arkamdan edepsizce "bunlar da çabuk ürüyo ha, öldürmek lazım şimdiden" dedi. allah belanı versin sarı çiyan. zaten oldum olası sarılara gıcığım. ne varsa esmerde var. anlamadım zaten neden esmer seviyorum ama neyse.
yanındaki hırtoda yeni gelmiş heralde. diğer çocuğu aldatıyo mu bu sarı çiyan anlamadım ama bu diğerinden de salak. "burası hamam mı ya ne işi var burda bunun" diye üzerimden espri yaptı. bu kızın şansı yok. gerçi bugün pazartesi. babası gelir birazdan. aa kapı çaldı, dur bakalım.
..
ups! komşusuymuş. neyse çocuğuda yolladı bana konsantre olucak sanırım. sarı çiyan! nolcak.
yazarım zaman buldukça. bye
günlük bugün sana son defa yazıyorum;
çünkü kapıcı mehmet efendi reklamdan etkilenip aldığı raidi benim üstümde denedi.evet itiraf ediyorum ''artık bakire değilim''ve artık bu utançla yaşamayacağımı anladım, kendimi en yakın kalörifer peteğinden atmaya gidiyorum.son bi istek olarak gönenç apartmanı, derin apartmanı ve sebsal apartmanında yaşayan kolonilerime beni unutmamalarını ve kapıcı mehmet efendiden öcümü almalarını saygıyla rica ediyorum.
sevgili gunluk;
bes gundur yazmıyorum sana toparlanmam lazımdı husnu evden gittikten sonra bir bosluga dustum ne yapsam keyif vermiyordu zaten birde evin babası cıldırmıs gecen gun katliam yapıcam diye bagırıyordu hepimiz sindik kacamayanlarda su an elektirik supurgesinin torbasındalar "kurtarın bizi" diyen sesleri kulaklarımızda cınlıyor ama elden birsey gelmiyor neriman ablanın kocası nuri abi de orda simdi teselli sırası bende, neyse husnunun esyaları kapıya bıraktıgım gun husnu esyalarını almaya geldiginde "husniyem yapma yıkma bu yuvayı" dedi "geri donusu yok husnu yolun acık ola" dedim colak nejla ile yan apartmana tasındılar yuzlerini gormuyorum bari, dun haberlerini aldım yer cekesice husnu ile nejla yeni evsahiplerinin tuzagına dusup raid li kurabiye yemisler ruhlarına el fatiha tabi, ne sevindim ne uzuldum son yasadıgım olaylardan sonra tepkisizlesiyorum.
yavas yavas toparlanıyorum neriman ablayla sole diyoruz deniz manzaralı bir eve tasınsak gozumuz gonlumuz acılır sıkısıp kaldık burda, simdi uygun ev arıyoruz bulur bulmaz cıkacagız gelismelerden haberdar ederim arkadas geldi cıkmam lazım hadi opuyorum byee.
sevgili gunluk;
bugun cok canım sıkılıyor herkese bir cemkiresim var, yer cekesice husnu beni yan dairede ki nejla ile aldattı merdiven boslugunda yakaladım ikisini gozum donmus nejlanın bir antenini kopardım zor aldılar elimden sırfıntıyı, "bu kadar dert sıkıntının icinde bir seyler atıstırmalısın ac karnına kahve sigara nereye kadar" diyen neriman abla ile mutfaga gittik bizi goren evin veleti "anne koss karafatmalar var burda" dedi "karafatma degiliz bacaksız hamambocegiz biz" diye uzerine yurudum "sinirlerin bozuk el kadar cocukla cocuk olma" dedi neriman abla eve dondum husnunun esyalarını toplayıp kapının onune bıraktım tek antenli colak nejla ile yasasın bundan sonra neyse canım sıkkın yine yazarım gunluk optum bye.
sevgili günlük,
bugün dışarı çıkayım az biraz gezeyim dedim, koridordan geçip banyoya gittim suratımı falan yıkayım hesabı, birde ne göreyim evin karısı çırılcılbak hemide cırıl cırıl o biçim yani, tövbe bismillah dedim, bacımsın dedim döndüm geri, ulan güzel karıydı haa..
neyse döndüm bi kahvaltı yapayım dedim mutfağa daldım, allahtan bunlar pasaklılar ne arasan var yerde, ye yiyebildiğin kadar, en hoşuma gidenlerde şu salak sapalak müzik dinleyip böğüren çocuğun yedikleri.. her seferinde de döküyor saftiri..
bi güzel zıkkımlandıktan sonra evime döneyim dedim evin iti yoluma çıktı mal mal bakıyor sıfatıma, ne bakıyon olm? sinirlendiysen bi aksiyon yap, üstüme patini at, hırr mıırr bişey de ,yok bi aksiyon çok momoton bu ev günlük vallaha gına geldi, çekip gidecem en sonunda görecekler ebesininkini ..
bu gece mutfağa doğru ilerlerken evin gerizekalı sahibi sürekli ışıklarla oynadı. 1 saatte gideceğim yolu 2,5 saatte gittim. bütün yolculuk boyunca işallah çarpılır diye dua ettim.hedefime ulaştığımda ise karşı komşumuz rıza herşeyi silip süpürmüştü.*
"len sadıç geçen dedim yav ben manyak mıyım hem hamam böceğiyim hemde evde yaşıyom. hanıma dedim yürü len yürü gaplıcaya gidiyoz. ev ahaliside haftaya gidceğidi. hanım dedi uzun sürer yol burası iyi banyo var filan dedi. ben de hak verdim bir an emme ev ahalisinden yükselen ses 10 dakkalık yol deyordu. len sadıç o arabaynan 10 dakkaymış. 3 aydır yoldayız. gurur yaptım geri de dönemeyon. len sadıç biri seni bulursa bu başıma gelenler ibred olsun."
bugün lavralarımı buraktığım günden 4 gün sonrası.
arkadaşım haydar ile mutfağa yemek aramaya çıktık.masa dolaylarında tanımlanamayan beyaz bir cisim bulduk.ne olduğunu anlamak için haydar duyargalarını çalıştırdı. veriler analiz edilince tanımlanamayan cismi tanımladık ve güllüoğlu tamyağlı beyazpeynir olduğunu öğrendik. objeden numune almak için yanına gittiğimizde farklı şüpheli bir koku yayıldı.haydarı uyardım ama yinede peynirden eser miktarda yedi ve orada ters yatıp kıvranmaya başladı.zehirlenme protkolonü devreye sokup ölüm vuruşunu gerçekleştirmek zorunda kaldım ve 3. bacağı ile 4. bacağı arasındaki ölüm noktasına dokundum.haydarı infaz etmek durumunda kaldım. tuzağın yerinin koordinatlarını diğer keşif kollarına wireless olarak ilettikten sonra köprüye dönmek üzere yola çıktım. dönüş yolunun 3. metresinde dış uzyda yaşayan ev sahiplerinin kumandanı beni gördü.akıl karıştırma protokolü gereği olduğum yerde manyak gibi dönmeye başladım. sonrsında elindeki süpürgeyle bana vurunca kaçış planını devreye soktum ve en yakın sığabildiğim bana ulaşamayacağı ilk yere kendimi sonuna kadar kökledim orada düşmanın çekilmesini bekledikten sonra hızlı adımlarala köprüye geldim.
sevili günlük,.mın akoduklarım hala zehir sıkıyolar,.mcık hoşafı erkek sanırım evin reisi bana terlikle saldırıya geçti götü zor kurtardım,gündüz gözüyle dünyaya bakamaz oldum ,bu evin yakınlarında kahve içecek bi yer ,manita desen hiç yok ,hayatımın en güzel günlerinde şerefsiz insan ırkıyla uğraşıyorum ,çok yalnızım be günlük.
notice: günlük senin adını seyir defteri olarak değiştiriyorum daha egzantrik olumuş.
bugün yatağın altında saklanmaktan çıktım,evi biraz dolaşayım dedim. karşıma bir kadın çıktı, Dostça tanışmak istedim, fakat buinsanlar hiç modern değil. beni görür görmez çığlığı bastı ve kaçmaya başladı. Bu insanlarla uğraşılmaz günlük.