aztek çağrışımlı siyah testi
koşarak geçer kahkahaları
duyarlık gömüleriyle çocuk
gökyüzü görünür ellerini aralamasından
bir gençlikten firar yağmur mevsimlerinde
nedendir kaçırılmış sevgiler bir gönül yoklamasından
OĞLAN
acılarını düşünmek bir denklem
gizli köprüleri hiç kullanılmamış
ağlaması tasavvur zor bir ikona
düşen gözlerinden ilkyaz kestaneleri değil
bulunmamış bir yeryüzü
ağlayan her sabahın acılı topuğunda
gülüşü çocuklar gezdirir sevmek yine de bir sarraf işidir
yeryüzü kitaplığında
ÖTEKi
seninle ancak bir gülüşe başlanır
bir kül memleketinde dört mevsim
en uzun şubatlarla çekilmiş
bir fotoğraf ayrılığı
gibisin
BEN
bitti mi herşey
hep birileri mi vardı
yaşanan her ilişkide
bir gözyaşı
vurulan bir kuş gibi boşluğa aktı
bir gün tamamlandı böyle
geriye kendi kaldı