herkesin hükümeti eleştirmekte haklı olduğu, hala terörizmi siyasi arenaya taşımaya devam eden siyasilerin, ebesinin amı gibi açılmış olan savaşı yok sayması ile alakalı bir durum.
terör etkisi altında yapılabilecek hiçbir uygulama ama hiçbir uygulama "akli" değildir. bir kere herşeyden önce insanların üzerinde "terör baskısı" hakim. evet, ak parti hükümeti öncesinde de ciddi anlamda bir "terörle mücadele planı" yoktu bu ülkenin. ama bunda hükümeti oluşturan etkenlerin etkisi, içine düşülen ayrılık da gözardı edilmemeli.
ak parti, günümüz itibari ile ikinci iktidarlığı dönemini sürdürmekte. kabataslak 8 yıl... "terörü bitirmeye çalışıyorlar, protesto ediliyorlar" diyebilmek mümkün tabi. ancak; terörü, siyaset tarafıyla ele alırsak. ki o zaman da elinize verilmiş oluyor sonuç itibariyle, uyaralım. yapmayın bunu gençler...
ve bugün dönüp de bakıyorum... geçtiğimiz 8 yıl süresince terörle mücadele anlamında ne adım atıldığını denetliyorum. yok arkadarş. hükümetin bu yönde attığı tek bir adım yok. açılım mı? sokayım arkadaş. habur'dan soktuğun teröristleri, sınırda yargılayabilmek için verdiğin çabanın, gösterdiğin özverinin çok daha küçük bir kısmını göstersen, amerika ile ırak'ta işbirliği yapmak için çıkarmaya çalıştığın, yırtındığın o tezkerenin daha dar kapsamlı olanını çıkartsan. asker sana "yapmıyorum" diyemez. zira askeri zihniyette temeldir "emir, demiri keser." ve yetki üstünlüğü, cumhurbaşkanlığı tahtında oturttuğun twitter'da değil mi? hani mgk'nın en tepesinde kendisi yok mu?
askeriyenin üst kadrosu sütten çıkmış ak kaşık değil belki ama bu bir şüphe ve bunun denetlemesini yapmak da gene senin işin. işine geldiğinde askere, sivil yargı yolunu zorlanmadan açabiliyorsun ki buna gerek bile yok! "görevi kötüye kullanmak", "ihmalkarlık" askeri mahkeme için de yargı sürecinde kabul görecek sebeplerdir.
paşalar kolonya ile el ovuyormuş... brezilya'dan başsağlığı dilemesinler, kafi.
"hadi açılım yapalım" dedirten olaydır. tamam bunlar bize bilmem kaç yıldır kurşun sıkıyorlar, masum insanları öldürüyorlar. olsun, bunlara istediklerini verelim ne olacak? "analar ağlamasın, milyarlarca dolar paracıklar gitmesin" değil mi? kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz allahsen?
bu cümleleri ben etmem kimse merak etmesin. bunlar haysiyetsizlerin edeceği cümlelerdir. adam olan gider abd ile kimle anlaşma yapacaksa sokar askerini sınır ötesine, bunların köküne kibrit suyunu döker! adam olan askere "kelle" demez, orospu çocuğuna "sayın" demez. adam olan teröristlerin habur sınır kapısından girişi olayını bize yaşatmazdı, hadi yaşattı diyelim; azcık gururu haysiyeti olsa kendi istifa eder veya sorumluları siktir ederdi. adam olan tabi! amerika'nın köpeği olan değil. adam olan, adam! bize de öyle bir adam lazım işte. o zaman gururumuz, haysiyetimiz ayaklar altından kurtulacak. o zaman ihya olabileceğiz.
bu sorun askerin çözeceği bir sorun değildir. bu sorun siyasilerin çözeceği bir sorundur. şehit olunca askere kızması en kolay! neymiş prof. orduymuş.
değiştirin gündemi değiştirin!
ne zaman ki gider, zamanında osman pamukoğlu'nun yaptığı gibi, sınır ötesinde bunların ebelerine atlarız, o zaman bu olay biter. bunlara ödün vere vere bir yere varamazsın. verdikçe daha fazlasını isteyecekler. istedikçe daha fazlasını vereceksin. verdikçe türk insanı evden çıkamaz hale gelecek utancından.
pkkyı sevmek kürtleri sevmemek değildir. ha eğer kürtleri sevmiyorsanız lütfen gazzelileride sevmeyiniz. eğer derdiniz pkkyla ise kürtleri kendinizden türkten ayırmıyorsanız o zamanda lütfen gazzelileride sevip onları hamasa destek verirken ne pahasına olursanız olun desteklemeyin. haması seçen yani pkk sını oylarıyla seçen kendileri. yardım etmektense doğru yolu gösterin destek değil sert bir uyarı yapan dost olun. o zaman zaten kimsenin de bahanesi kalmaz.