ülkemizin kanayan yaralarından birisidir. ''aşk'' ve ondan doğan ''aşkım'' kelimesini bile bu kadar basite indirgemek her milletin harcı değildir. muhtemelen çok değil en geç bir ay sonra sudan bir sebeple ayrılık yaşanacak, yeni yapay ''aşkım''lar piyasaya sürülecektir. yine taki bir diğer ''aşkım'' a kadar...
kelimenin ağızda sakız olması sebebiyle bu hale gelinmiştir.artık ilişki anlayışı basit ve ucuz sebeplere dayanmakta, küçükler büyüklerinden gördüğü gibi uygulamakta hatta daha da ötesine varmaktadır. büyüklere çok iş düşüyor. biz de hiç sorumluluk edinmiyoruz nedense.
"aşkım" kelimesinin taşıdığı anlamın önemini yitirmesinden kaynaklanan bir durumdur. günümüzde "amca" demek kadar sıradan belki de içgüdüsel bir hitap şekli haline gelmiştir. bu açıdan bakıldığında, köpeğine, kuşuna, kedisine aşkım diyenlere göre normal sayılabilirler.
ergenlik başlarında birçoğumuzun yaşadığı durumdur. ünili olduktan sonra da bunu yapan tipler genellikle günde 20 kişiye teklif edip bir kabul alan tiplerdir. kabul eden de aranıyordur.
çıkmadan önce (çıkmak da ne demekse mnakym.) birbirlerine uzun süre aşk beslemeleri durumunu ifade ediyodur. ee uzun bi bekleyiş ardından sevgilin olunca tabi ki de aşkım dersin. nedir bu önyargı allasen
insanların artık arkadaşlarına, kedilerine, köpeklerine bile aşkım dediği düşünülürse çok normal bir harekettir. desteklediğim bir davranış olmasa bile saygı duyduğum davranıştır.