son günlerin olayları üzerine, gerek burada gerek muhtelif sözlüklerde, face book da hatta twitter da görüşlerime dair bir çok açıklamalar yaptım. yazı demiyorum, iddialı bir söz olurdu.
şimdi yeniden başa dönüp ne, nasıl, niye gibi sorularda boğulmak niyetinde değilim. hepinizin bildiği gibi özellikle spontane sosyal olaylar, sürekli yükselen dalga değildir. durgunlaşır, zaman zaman geriye dönüşler yaşanabilir.
şimdi zaman muhasebe ve sonuç devşirme, bir bağlamda hasat zamanı. değişik ve çeşitlilik arz eden hareketlerde, harekete dahil olan; eylem anında değil ama sular çekilirken kendi görüşlerinin damgasını vurmak ister. bu doğal, siyasetin karakterinde olan bir durumdur.
şayet kalabalığın nicel gücü, kendini ideolojilerden değil ama, muhtelif ideolojileri temsil iddiasında olan hareketler içinde temsi edilmek istemiyorsa, sür'atle organize olarak ne istediğini, istediklerini yani taleplerini ne tarz biçemde ifade ve bir yola kanalize etmeyi düşünüyorsa, bir program etrafında görüşe varması gerekir.
aksi taktirde geçmişten organize güçler bir şekilde harekete sahip çıkar, kendi görüşleri doğrultusunda eyleme nitelik kazandırır.
kalabalığın nicel gücü, farklı bir bağımsızlıkta görünmek istiyorsa, vakit geçirmeden politik bir birliğe dönüşmelidir. yani siyasi parti, siyasi hareket niteliği kazanmalıdır.
yok, biz eyledik; gerisi allah kerim diyorsanız bu karardır ve kimse de sorgulayamaz.
ifademe, açıklamama son verirken; tamamen şahsıma ait bu düşünceler, bir bağlamda yol tarifi, hiç bir siyasi oluşumla irtibatlı değildir. olaylara dair analiz yapma gayretinde bulunurken, bu kısa notu iletmeyi insani bir görev saydım.
