biteceğini biliyorsun madem neden başlıyorsun?dün geceyi müneccimle mi geçirdin sen?biteceği bilinmez,bitirmeye programlanmış olan bünyenin kendini şartlamasıdır bu.sürekli ask for more diyip ota boka bir şeyler bulup aşkı da sevgiyi de saygıyı da bitirmektedir insan oğlu.geriye kırılan bir kalp ve alkollü satırlar kalır...
acı çekmek için var edilmiş bir söz. fakat; esas acı bitince değil de o ilişki sırasında yaşanan bir çaresizlik durumudur. çünkü her dakika biteceğini bilerek yaşamak = her dakika ölüp ölüp dirilmek.
hergün;''madem bitecek dahada üzülmeden bitirelim.'' düşüncesiyle ayrılmaya gidilir,sonra sevdiceğin yüzünü görünce ''manyak mıyım ulan ben niye ayrılıyorum durduk yere?'' diye vazgeçilir.anı yaşamak yerine sonu düşünmek ne insanda huzur bırakır ne ilişkide mutluluk...en iyisi carpe diem demek ve paranoyalardan kurtulmak,artık olursa olur olmazsa olmaz.
heyecanı ve vereceği mutluluktan dolayı göz görmez, akıl işlemez, beklenen zaman gelir bildiğin ,anlaşılır ki bitecek evet bitecektir de beklenir yinede, acısı en katmerlidir.
yok dersin yok ben güçlüyüm, nasıl olsa her aşkın sonu ayrılık, uzun yıllar birlikte olanlar bile nihayetinde ölümlede olsa sonuçta ayrılıyorlar, ama yok öyle değildir. biteceğini bile bile istediğin beklediğin çaba verdiğin aşk için sonu olmayan bir birlikteliğe başlarsın, dinlersin şarkıları. herşey biter ilk günleri hatırlanaya başlarsın.
lütfen görmeyeyim seni bir yerlerde karşıma çıkma konuşmayalım bakışmayalım ne olursun
(bkz: ikili delilik)
(bkz: yolun açık olsun)
bir gün bitmesi için alttan alta çabalamaktır. birlikte geçirdiğiniz her günün içinde yavaş yavaş, hiç fark etmeden ilişkiyi bitirmek için mazeretler sıralarsınız kendinize. yenilgiyi baştan kabul eder, sonunda haklı çıkmak için kökünü sürekli baltalarsınız ilişkinin. ve nihayetinde bittiği an "ben zaten başından beri biliyordum biteceğini" der, işin içinden sıyrılmaya çalışırsınız. tembel işidir bu. ilişki her sorunla karşılaştığında "exit" tuşuna basmak ister bu birey. bugün mü yarın mı bitecek derken sonunda biter. bazen de bu müneccim insanlar ilişkiye başladıktan bir süre sonra karşısındakinin kimi hareketlerinden yorumla bu ilişki şu zaman biter der, misal bu bir mezuniyet olabilir, der ki bu şahıs, üniversite bitince bu ilişki biter abicim, bu hatun/adam beni sevmiyor, göze almaz, vakit dolduruyor gibisinden bir şeyler uyanır kafasında. işte o an aslında ilişkinin bittiği andır. bu dakikadan sonra hatun/adam kişisi ağzıyla kuş tutsa o ilişki bitecektir mezuniyetle birlikte; çünkü kişi kendini şartlamıştır biteceğine. ee sonuç, sen bitirdin bu ilişkiyi "bitecek bitecek" diye diye, şimdi gelmiş ukalalık ediyorsun. madem biteceğini biliyorsun neden başladın, madem başladın bitirmemek üzere başla ki çaba göster, emek harca, ilk virajda savrulma.
tıpkı yaşam gibi varlığını bildiğimiz her hissiyat da bir süreçtir. elbette bitecektir.
''yaşam ve hissiyatlar biyolojik bir süreçtir. hiç birimiz yaşamıyoruz. hepimiz yavaş yavaş ölüyoruz'' bundan dolayı biteceğini bilmek kavramı çok saçma. ulan zaten bitecek. bunun kaçarı var mı? o yüzden başla sen ilişkine evladım. carpe diem ol bi bok çıkmaz merak etme.
benim icin bazen sadece bir iliskiye sahip olmak icin baslamaktır, bazense gecmisi silmek icin. fekat ikisi de karsı tarafın duygularını somurmeye dayanacagından tavsiye edilmesi ayıp olur.
yalnız bir de oyle bir durum vardır ki, ciftten sadece birisinin sevgisiyle gider gittigi yere kadar... birisi gercekten sever, sevdigi icin katlanır, ugrasır, didinir ama bir yerden sonra is yurumez bir hal alır. iliski, gidecegi yere kadar gitmistir artık...