Mete başarılı, zengin bir pedagog, eski bir basketbolcu ve akademisyen olmasına rağmen hayattan hiç zevk alamamaktadır. Aslı ile yedi yıldır evli oldukları halde çocukları yoktur. Aslı anne olmak istemektedir, Mete istememektedir. Aralarında bu konu ciddi bir problemdir. Bu yüzden hep kavga etmektedirler. Ağır hasta olan Mete’nin babası, Mete’ye, hayatın ne kadar değerli olduğunu nasihat etmektedir. Bir torun ister. Mete bu nasihatleri de değersiz bulur. Mete’nin, babasıyla da arası bozuktur. Hasta babası ile devamlı olarak eşi Aslı ilgilenmektedir. Mete doktora tezini tamamlamak için, zorunlu olarak bir taşra kentinde Sevgi Evi’ne gitmek zorunda kalır. Maddi manada her şeyi olmasına rağmen mutlu olamayan Mete, Sevgi Evi’nde hiçbir şeyi, aileleri bile, olmayan fakat mutlu olan çocuklar ile karşılaşır...