aşık olursun sonrası peki. elleri bıçak, sözleri makas ne söylese kanatır, her dokunuşu acıtır dediler. aksini iddia eden yok ki zaten. yokluğun çarpar, uykum bölünür acıların toplanır... acısı benden çıkar.
asla unutamayacağınız insanı tanıdığınızı anlamanızı sağlayan şeydir. belki sizin olmayacaktır. ama asla unutamayacaksınızdır. belki hayatınıza dahil bile olmayacaktır, yanınızdan geçip gidecektir. ama hayatınızın tam ortasında onca hiçliğin tam ortasında, bilse de bilmese de yaşayacaktır.
- bir daha Güler misin?
+ ne o, çok mu beğendin, aşık mı oldun yoksa bana?
- ne münasebet! bir soru sorduk hemen yılıştın!
+ ahaha, çok komiksin!
- sana aşık oldum.
+ hasss!
aradan zaman geçince o gülüşe aşık olduğunu unutur, yok diş etin görünüyor yok ağzını kapa öyle gül demee başlar insanoğlu. aradan geçecek zamanın en az 3 sene olması gerekir. 3 sene sonra da hala aynı gülüşe ilk günkü gibi gülümseyebiliyor ve kalbinizi aynı şekilde çarptırabiliyorsanız helal olsundur.
sevginin masumane olanıdır. belki de en temizidir. çünkü doğrudan güzellikle bağdaştırılamaz. gülüş bir nevi karakteri ifade ettiği için onun kişiliğine aşık olmaktır. bu devirde sevginin böylesine az rastlanır.
içten bir gülüşe aşık olmayacak insan var mıdır dünyada. insanın içini ısıtan, kalbinin atışını hızlandıran, saçma davranışlarda bulunduran bir gülüştür sadece.
kişinin temiz benliğinin kucuk bir tebessümle gözlerine, dudaklarına ve yanagındaki gamzelerine yansıdıgı an ı yakalamıs olmanın verdiği güven sonucu kapılan his tir.
bir gülüşe aşık olmak,
bir gülüşte aşkın güleç yüzü,
bir gülüşe aşık olmak,
bir gülüşte aşkın gülücüğü,
bir gülüşe aşık olmak,
bir gülüşte aşkın sembolik gülüşselliği...