insanı düşündükçe üzebilen durumdur. bu yüzden ailemdeki neredeyse tek kahverengi gözlü olarak hep imrenmişimdir. bunu kendimi beğenmediğim için söylemiyorum ama böyle bir şey.
şimdi düşünün tipsiz değilsiniz. yani vasat bir erkek. gözler renkli olmadığı için kızların çok ilgisini çekmeyecektir. bir de bu erkeğin asosyal, tanışmakta ve kaynaşmakta zorlanan birisi olduğunu düşünün. resmen yalnızlık. işte ben.
bir diğer açıdan bakalım. gözlerim babam ve dedem gibi açık mavi. kim bilir ne kadar çok kızın ilgisini çekecekti bu. bunun sayesinde pek çok ilişkim olacaktı. birçok insanla tanışacaktım ve asosyal olmayacaktım böylece. hayata farklı bakacaktım. yeteneklerimi, duygularımı paylaşabilecektim. yalnız olmadığımı, desteklendiğimi bilmem pek çok şeyi değiştirirdi. mesleğime, evliliğime bile etki ederdi.
yani uzun lafın kısası görmeye yarayan organımızın içindeki gözbebeğinin etrafındaki minicik renk bizim duygularımızı değiştirir. duygularımız ilişkileri. onlar davranışları. dolayısıyla hayatımızı değiştirebilir.