12 Nisan 2013 tarihinde gösterime girmesi planlanan hikayenin yanında izmirin güzellikleri ile bizi buluşturması beklenen film. Parasızlıktan ve destek bulamamaktan dolayı film çekileli iki yıl olmasına rağmen gösterime girmesi ertelenmiştir sürekli. Fragmanından görülen sahneler bile izmiri özleyenler için mutluluk vericidir.
+ bir bilmecem var çocuklar
- haydi sor sor
+ çayda kahvaltıda yenir
- acaba nedir nedir
+ "bir gevrek bir boyoz iki de kumru" denince akla
- tamam şimdi buldum
+ hemen onun adı gelir;
- izmir, izmir, izmir!
Hristo yavaş adımlarla Kremotoryumda ilerlemektedir. Bir süre sonra, eşinin tabutunun üzerine izin alarak koyduğu küçük Mevlevi figürü kendi etrafında dönmeye başlarken, o da ölen eşinin cenazesinin yakılışını, bir demir kapının ardından hüzünle izlemeye başlar. Camdan yapılmış olan Mevlevi figürü dönerken, alevler her yanı sarar. Fonda ise eşinin son sözleri duyulur.
"Hristo... Aşkım. Beni izmir'e götür..."
istanbul...
Tan, 15 yıl boyunca hiç gitmediği izmir'e, çok yakın arkadaşlarından birinin ölüm haberini alınca,gitmeye karar verir. Sıkıntıyla ve üzüntüyle geçen uzun gecenin ardından, sabah erken saatte havaalanına ulaşır.
O işlemlerini yaparken, bir başka köşede de Selanik'ten gelen Alexi Hristo'nun izmir'e gitmek üzere aktarma yaptığı görülür. Yaşlı adam, 1955 yılında çok sevdiği kentinden adeta kaçarcasına ayrılmak zorunda kalan, eski bir izmirlidir.
Elinde, hiç bırakmadan sıkıca tuttuğu Saat Kulesinin bir maketi vardır. Ve onun da içinde kısa bir süre önce ölen karısının külleri.
Tan ve Hristo, kendilerini izmir'e götürecek uçakta yan yana oturur. Aralarında geçen küçük sohbet sonrası Hristo, Tan'ın 15 yıldır hiç izmir'e gitmediğini şaşkınlıkla öğrenir. Ve bunun kırık bir aşk hikayesi olduğunu anlaması uzun sürmez.
Hristo, yıllar önce büyük bir acı ile terk etmek zorunda kaldığı, doğduğu kente ve geçmişine dönerken, Tan'da yıllar önce bir anda çıkıp gittiği ve bir daha asla dönmeyi düşünmediği gönüllü sürgünün nedenleri ile yüzleşir.
Hristo, eski arkadaşı Oktay ve mahallelisi ile 55 yıllık hesabı vermeye çalışırken,onu büyük ve inanılmaz bir sürprizin beklediğinden habersizdir. Kendisinin ve ailesinin gitmesine neden olan olayların içinde, en yakın arkadaşı ve mahallelisinin de olduğunu düşünürken, mahallelisi ve en yakın arkadaşı ise, 55 yıllık bir bekleyişin biteceği anın geldiğini bilmektedirler.
Bu arada bir başka yerde,Melih ve Ceyhun isimli iki define avcısı ise, bütün paralarını vererek aldıkları bir define haritası ile, hayallerini gerçekleştirecek büyük bir hazineyi bulma umuduyla izmir'e gelmişleridir. Ama haritanın sahte olduğunu anladıklarında, artık her şey çok geçtir. Beş parasız Kordon'da oturdukları bir gün, karşılarına çıkan Hristo onları tekrar umutlandırır. Öyle ya, 70 küsur yaşındaki Allahın Rum'u, 50 küsur sene sonra doğduğu kente, onlara göre yalnızca bir gerekçeyle dönmüş olabilir. Giderken bir yerlere gömdüğü hazineyi, geri almak üzere...
Melih ve Ceyhun bu arada, Hristo’nun hazineyi nereye saklamış olabileceğini kendilerince bulmuşlardır. Hazinenin haritası ve anahtarı , Hristo'nun elinden hiç düşürmediği ve gözü gibi sakındığı "Saat Kulesi" maketidir. Ve onu, her ne pahasına olursa olsun ele geçirmeye karar verirler.
Çünkü onlar için kurtuluş, SAAT KULESi'nin içindedir.