kocaman bir genellemedir.
şöle bir gerçek vardır. müslümanlığı pakistanı talan eden talabaniler gibi mi yaşıyorsunuz? yoksa müslümanlık öğretilerine uygun mu?
tecavüz edildiği için kafasına kadar gömülen kadına taş atan bir avuç soysuz erkeğin istediği gibi mi yaşıyorsunuz yoksa tecavüze uğrayan kadının haklarını korumaya çalışan erkek avukat-hakim vs gibi mi?
sorun din değil, sorun yorumlama farklılıklarında.
islam ülkelerinin bir çoğu hem fikriyat hem de bilim bakımında geri kalmış toplumlardır. ama sebebi nedir deye soran yok? efendim günümüzde islam'ın baskın olarak yayıldığı coğrafyada yaşananlar başlıktaki önermeyi doğrular. ama günümüz için. mesela bundan 1000 yıl öncesini düşünürseniz tam tersidir. mesela ms. 800-1200 arası islamın altın çağırdır. sakın kılıçla falan demeyin. bir abbasi dönemi vardır ki bilmeyenler açsın baksın adamlar neler yapmış. o islam'ın altın çağı olmasaydı bugün biz ne aristoyu ne platonu ne de diğer filozof ve kadim bilginlerin fikrinde bir haber yaşayacaktık. ortaçağ avrupası'nın baskısından kaçan bilginlerin abbasi ve büyük selçuklu koruması altında özgürce istedikleri gibi fikir üretip çalışma olanağı bulabilmişlerdir. hatta bir çoğu şaşırabilir ama bu gerçek, islam'ın altın çağı diye sayılan bu dönemde gerek islam gerek islam olmayan düşünce adamları arasında "tanrı'nın varlığı yokluğu tartışmları yapılmıştır" ve bu tartışmayı her hangi bir ortaçağ avrupası ülkesinde yapmak doğrudan heretik ilan edilip yakmak suretiyle cezalandırıldığı düşünülerse o döneme neden altın çağ denildiği anlaşılır. insanları bir kul değil birey olarak düşünmeye sevk eden bir altın çağdan, görgüsüzlük ve cehalet dolu bir islam anlayışına nasıl kaydığımızı merak edenler cengiz özakıncı'nın islam'da bilmin yükselişi ve çöküşü adlı kitabını tavsiye edebilirim!
başa dönersek. peki o zaman sorun ne, neden bu hale gelmiş islam coğrafyası? kendi fikrim şudur: efendim bugünün islam coğrafyasında artık felsefe, fikir üretilemez hale gelmiştir. sen 1000 yıl önceki gazali'nin köhne, yobaz, ahmak islam felsefesi ile abd'de oturup sağa sola demeçler veren prostat hastası ortaokul mezunu bir ağlağın fikirlerine uyup 21. yy.'da yaşmaya devam edersen daha türlü belalar hasıl olacaktır. sonra da birileri çıkıp "islam geri kalmışlık sembolüdür" derse hiç kızma. çünkü durum ortada, savunulacak yanı yok. en iyi durumda olan türkiye vardı, o'nunda son 6 yılda geldiği durum ortada.
hadi hayırlı namazlar!
inanılan kitapta: -yemeğe başlamadan bilmemkaç kere şu dua
-tuvalete girerken şu şekilde
-yatmadan şu kadar tespih
gibi ifadeler olduktan sonra çok doğal olan durum.
sanki çocuk eğitiyor.
petrol gelirleriyle şaklabanlık yapan birkaç arap ülkesinin dışında -halkın çoğunluğunun müslüman olduğu- bir başka ülke gösterin ki, o ülke gelişmiş olsun.
gösteremezsiniz. çünkü yok böyle bi ülke.
durmuş saat bile günde iki kez doğruyu gösterirken, bir örnek olmaz mı yahuu?
ilk ayet "oku" dan, "en az üç çocuk yapın" a gelen süreçte ne değişti?
----buruk tebessüm----
demek ki algılanan neymiş?
- üreyin ama asla üretmeyin!
protestan, katolik, hindu, şintocu ülkelerin ilermelerinin yanında, islam ülkelerindeki facia boyutundaki gerilik, yoksulluk, şiddet eğilimi göz önüne alındığında, bir dinin ülkeyi ilerletmesini sağlamasa da, geri bıraktırma gibi negatif bir etkisinin olduğunu gördüğümüz durumdur..
nasıl ki ingiltere protestan hristiyan olduğu için ilerlememişse islam da bir ülkeyi geri bırakmaz. geri kalmışlık o dini kendi amaçlarına alet eden insanların suçudur. onu kalıplaştırıp kendi çıkarı için yorumlayanların suçudur. islam iyi olmayı okumayı üretmeyi çalışmayı ilerlemeyi kazanmayı emreder çalışmamayı üretmemeyi bilimi reddetmeyi yobaz olmayı değil. ama sen onu alıp kendi padişahlığını şeyhliğini parti başkanlığını sağlama almak için kendi istediğin kalıba sokarsan geri kalırsın. çünkü senin kalıbın kendi zamanına aittir zaman ilerledikçe geride kalır.
islamiyete inanan bir toplumun geri kalması mutlak bir durumdur.
çünkü islamiyet sorgulamayı yasaklar, biat- itaat kültürüne dayanır.. üretmeyi, geliştirmeyi, pazarlamayı amaçlamaz, inşallah-maşallah kavramlarına dayanır, devlet vatandaşına hizmet etmez, sadaka dağıtır.. seçilmiş sorumlu politikacılar yoktur, vatandaşına küfretse alkışlanan "yöneticiler" vardır, islamiyet insan dürtülerini bastırmaya çalışır, o bastırdıkça toplum sayısız ahlaksızlık, yozlaşma ve çürümüşlükle batar..
islamiyet, kendine inanan bütün toplumların geri kalmasına, korkudan düşünemez hale gelmiş insanlara yol açmıştır..
doğru bir önerme. din yanlış anlaşılıyor, şeriat yanlış anlaşılıyor, arapça yanlış anlaşılıyor diyerek tepki gösterilebilir, olsun. eksilenedebilir, tamam. 1000 küsür yıldan beri nasıl bir beyin fırtınasıysa her okuyan, her kuranı çeviren bir başka anlıyor. *size helal edilmiş kadını iz bırakmayacak şekilde dövebilirsiniz yazan bir çeviriden ne beklenebilir. belki de arapça öğrenilmelidir. bundan sonra bunu okuyan bir erkek çocuğu da aynı şekilde anlarsa sonuç farklı olmaycaktır. yazıldığı gibi 4 cici hanım da alacaktır.
edit: eksile canımın içi, boynuna kadar gömülüp taşla öldürülen kadınları da bir zahmet gidip kurtar.
edit2: bir tane de benim için eksile, sanki iranda ekmek çaldı diye 8 yaşındaki çocuğun kolunu herkesin gözünün önünde arabayla ezmediler de ben uydurdum! azcık haber oku.
tam olarak bir neden-sonuç ilişkisi kurulamasa da arada muazzam bir korrelasyon olduğu aşikar. petrol zengini müslüman ülkeler her ne kadar zengin de olsalar, demokratik açıdan halen daha orta çağı geçemediklerini görüyoruz. zamanında bilime çok katkıları olan arap ülkeleri ve diğer müslüman ülkelerden ne yazıkki insanlığa faydalı beyinler yetişmiyor artık. (hoş geçmişteki arap bilim adamları eski yunan tekstlerini kendi dillerine çevirerek bilime katkıda bulunmuşlar, ama oda birşeydir.)
aslinda herkesin gördüğü fakat korkudan görmek istemediği, gösterenin de itin kıçına sokulmasina sebep olan gerçektir. arada bir düsünmek lazım, islamist kurallarin uygulanmadiği ülkeler genelde islam ülkelerinden daha ilerideler. yalan mi ? değil... yirmibirinci yüzyil deniyor, hala din kurallariyla yasamaya caliyor bazi akli evveller. tez konusu bunlar gerçekten.
batı dünyası zamanında islam dünyasından geri kalmasını kiliseye fatura edip gerekli düzenlemeleri yapmıştır. kilisenin uygulamaları dikkate alındığında onların bu çıkışı haklı bir çıkıştır.
bizimkiler de madem onlar dinden uzaklaşarak geliştiler biz de öyle yapalım diyerek islamı bir geri kalmışlık simgesi olrak nitelemişlerdir.
ancak islam dininin gelişmeye kapalı bir tek düsturu yoktur. aksine hep gelişmeyi öğütlemektedir.
alakasız bi önermedir. birçok müslüman olmayan afrika ülkesi geri kalmış durumda, portekiz derin anlamda hristiyan bi ülke hem geri kalmış hem fakir, örnekler çoğaltılır.
ülkemize gelelim belli oranda dinle hiç alakası olmayan bi kesim var, hani ben o kesimde hiçbir ilerlemişlik göremiyorum.
ayrıca kur an da namaz kılın bırakın ilmi yazmıyor. ayrıyetten namaz kılmayanlar da gidip kütüphanelerde bilimsel araştırma yapmıyor.
he birde ben dubai nin, kuwait in, birleşik arap emirliklerinin geri kalmış bir ülke olduğunu düşünmüyorum, adamların halkları birçok islamı benimsemeyen ülkeden çok daha ferah bir yaşam sürüyorlar.
islamin aslinda bunda bir sucu yoktur. bu durum; ezbere gidip, kulaktan dolmalarla hareket ederek, cahilligin firtinasina yakalanmis zavallilarin cok olmasindan dolayi kaynaklanir. bilgisizlik ve bilgiye ac olmamak, ögretilenle yetinmekten ibaret olan kümes insanlarinin, citlerin ardini görememeleri, bir cok islam dinine sahip olan; aydin kisileri de zor duruma sokmaktadir.
geçtiğimiz yüzyılda avrupa, nüfusunun ezici bir çoğunluğu katolik olan bir kıtayken bile(ki şimdi çoğunlukla ateisttir, orası ayrı) günümüzün "müslüman ülkelerine(ki hatalı bir tamlamadır kanımca)" teknoloji ve refah açısından fark atar bir konumdaydı. bakınız katoliklik diyorum, boru değil. her daim mutlak bir "baş" tarafından yönetilmiş bir topluluktu katolikler. öyle ki bir zamanlar dünya'nın güneş etrafında döndüğünü belirttiğinizde bile kendinizi yanan yağlı bir kazığa bağlı bulabilirdiniz, katolik olmanız yeterliydi, nerede olduğunuzun bir önemi yoktu. amma velakin, ne zaman papa'nın mutlak otoriteliği kabul görmemeye başladı ve katolizmin baş/başlar tarafından yönlendirilmesi sona erdi, o zaman bilim ve teknolojide, yani dünyada en üstün olma yolundaki yegane iki araçta neredeyse rakipsiz oldular.
şunu demek istiyorum: bir dinin, hayat felsefesinin, yaşam görüşünün veya ideolojinin, tek başına bir toplumun gelişmesine veya geri kalmasına sebep olacağını sanmıyorum. bence bugün nufüsunun çoğunluğu müslüman olan bir ülkenin geri kalmasının sebebi de bu faktörlerden biri değil(en azından tek başına ele alındığında), bu faktörlerden/şeylerden herhangi birinin birilerinin, bir şekilde tekelinde olup olmadığıyla ilgilidir. örneğin ülkemiz için konuşacaksak, tüm bu olgular "hocaefendiler", "islami engizitörler", ve diğer bilumum dini/ideolojik çıkar grupları vs. için birer çıkar kaynağıdır. yani sadece birer araçtır. ve bizzat bu gruplar türkiye'nin(ve diğer birey kültürü olmayan ülkelerin) geri kalmasında "lokomotif" rolü oynamaktadırlar.(*) derler ya, silah öldürmez, o silahı kullanan öldürür.
*: türkiye'de bilimin olmamasının ve bu nedenle teknolojik atılımlar yapamamamızın nedenleri de bizzat bu gruplardır. inanmayan en yakın pozisyonda konuşlanmış "malum mecmualardan" herhangi birini edinebilir ve bilimsel eğitim/bilim insanları/ "diğer gruplardan" olan akademisyenler vs. hakkında neler zırvalandığını görebilir.
islam ve arap soyundan gelenlerin kurduğu devletleri bir arada düşünen insanların ortalığı boğduğu, gerdiği bir durumdur. bunlara müeakip, islamı yaşamayı bırak, islamı anlamak için islama ısınmak, onu hissetmek için hiç bir şey yapmayan bünyelerinde -ki yobaz diye bunlara denir- kendince savunma yapmasıyla iyice körüklenen olaydır. hele bir de günün koşullarını düşünmeden islam ve arap kültürünü sentezleyen ve sorunları ortaya sürenlerle, bu sentezi alıp yaşayan, yaşamaya çalışan bünyelerin bir araya gelmesiyle ortalık iyice fin hamamına döner. bütün bunlar olurken; hoşgörü, sevgi, saygı, ince ruhluluk nezdinde islamı yaşamaya çalışan, kendi içinde sevabı ve günahı bir arada tadan insanlarda kendilerinden şüphe duyuyor, komplekse giriyor, ne yapacağına şaşırıyor. ee ondan sonra adamlar tabi onun bunun iki kelamına kanacak. nasıl ki sen kürt, ermeni vb için türk toplumu içinde eziliyor, komplekse giriyor ve bu sorunlar yaşanıyor diyorsan aynı duygular ve tepkiler islamı yaşayan, yaşamaya çalışan insanlar içinde geçerli oluyor. velhasıl kelam, sen islamı içine sindiremiyor yaşamak istemiyorsan ya da anlamıyor anlamak istemiyorsan bırak inanan inandığı gibi sevabada girsin günahada. haa olayları kendi içinde sıkıştırır, farkları ayırmadan ince hassas konulara değersen insanlar mantıklarından sıyrılır duygulara kapılır. sonrada hem o fakir kalır hem de sen sosyal sorunlar yaşarsın. gün gelir senide keser onuda. bazı insanlarda varki 1500 yıldır * zengin, refah içinde yaşayan islam devleti olmadığını çıkmış savunuyor. çıkıp şimdi bu adama osmanlı devleti ni savunmayacağım. ee bu adam zaten türk tarihinide reddediyor, komplekse giriyor, sıtarbakstan çıkmıyor. ama olsun o da bizim sosyal sorunumuzdur. ilerde sıtarbaksa giden insan topluluğu olan devletlerde eğitim hakkı kalmıyormuş derlerse onuda savunuruz...
dünya üzerindeki bütün islam ülkeleriş müslümanlığı yanlış anlamış ve yanlış yaşıyor olacak ki, hiçbir müslüman ülkesi çok ileri gidememiştir.
yoksa islamiyette sorun yok. sorun onu yanlış anlayan dünya üzerindeki bütün müslümanlarda. *