gerçek bir olay:
(daha bu hafta olmuştur)
efendim bu hafta okulda bir erkek arkadaş başka bir kız arkadaştan, biyoloji dersinde yazamadığı yerleri defterine geçirmek için kız arkadaşın defterini aldı. ardından bu defterde ki yazıları ortalama 20 dakikada kendi defterine geçirdi. sonrada o kızın defterinde neler yazdığını merak edip şöyle bir karıştırdı, defterin bir sayfasına not edilmiş yazının bir kısmını aynen aktarıyorum:
''bıkmadan, usanmadan sex sex sex sex(ayrıca bunların hepsinin yanındada kalp işareti var)''
yazı bunun gibi yazılarla sürüp gidiyor.
bu yazıya bakıp tüm kızlar hakkında yorum yapmak çok yanlış olur ama kızların çoğuda böyle...
Babasına "siz" diye hitap eden herşeyin en doğrusunu en güzelini en mükemmelini yapan bi kızın günlüğü bu kitap.Örneğin babasına "siz nasıl isterseniz babacım" diye yanıt veriyo , ulan baban o senin baban siz miz de ne oluyor neyse sadede gelicek olursak orta ve lise öğrencileri için güzel bi kitaptır zaten kitap okudukları yok en azından bunun serilerini okusunlar...
bir gün otobüste giderken genç bir kızın okumakta olduğunu görünce merak edip tüm seriyi sonuna kadar yalayıp yuttum.
ben çocukken "ahmet'in günlüğü" mü neydi işte ona benzer bir isimde bir küçük tv dizisi vardı trt de bu kitaplar ona benziyor, sadece onun kız versiyonu ama öyle ahmet'in sevgilisi ya da cinselliğini keşfetmeye balayıp nasıl masturbasyon yaptığı gibi mevzular yoktu.
ipek ongun yazar kişisini ticari açıdan takdir etmek lazm çünkü çok ince ve iyi pazarı olan bir damar bulmuş ve o damardan mağmaya doğru inebildiği kadar inmiştir ki hallice bir para kaldırdığı kesindir geri zekalı yerine koyduğu türk kızları kitaplarını satın aldıkça.
döneminde okunması tavsiye edilen "günlük" seri kitaplarıdır.
basit ve sadedir yani olması gerektiği gibi, iyi aile kızı nasıl olunur iyi anlatır.
bunu cidden söylüyorum, ortaokul, lise hatta üniversite 1'de bile okunması gereken kitaplardır...
her kitaptan sonra "bu son kitap,devamı yok" diyen ve yine de yazmaya devam eden bir yazar tarafından yazılan, ergenliğe adım atan kızların okuduğu kitap serisidir.
Ortaokul çağındaki her minik dişi yavru bu kitapları okumuş, anlatılan kıza özenmiştir. Fakat büyüyüp ÖSs yaşına gelince, Bilkent Turizm gibi neredeyse taban puanı belli bile olmayan bi bölüme, cozur cozur ek puan gelmesine rağmen zar zor giren Serra'nın zeka kapasitesinin ne mal olduğunun farkına varacak "buna mı özenmişim lan ben" diye geçmişinden utanacaktır.
ipek Ongunun yazmış olduğu ve Serra adındakı kızın günlüğü olarak yazılmış kitaptır.Ki ; ortaokul zamanında okunmaya başlar ve asla vazgeçemeyeceğiniz bir tutkuya dönüşür bu kitaplar.Tekrar tekrar okur ve sürekli kendinizden bir şeyler bulursunuz.. hatta okurken kimi zaman yüzünüzde aptalca bir tebessüm oluşturarak etrafınızdakilerin sizi deli sanması olayına sebebiyet veren kitap serisidir bu.
ortaokul lise çağında okuyanlara içimden ''iyi misiniz siz, bir sorununuz mu var'' dediğim kitaptır. son derece saçmadır. 4. sınıfın sonunda okumuşumdur ancak okurken güzelmiş gibi gelmesine rağmen, * sonrasında oturup düşününce ne gereksiz yazar ve kitap dedirtmiştir şahsıma..
ilkokul ortaokul dönemlerimde okunması farz gibi bişi idi( en azından benim zamanımda öleydi)
esas kızımız örnek evlat, örnek öğrenci, örnek arkadaş... gibi tüm iyi meziyetlere sahip olup, o yaştaki her ergen kızda olduğu gibi sürekli kendisinden şikayet etmekte idi. zaman geçti üniversiteye başladı( kitap maşallah 6 7 seriden oluştuğu için zamanlama normal), mezun oldu evlendi, işte ben orda kaldım,belki sonrasında mutlu mesut pembe panjurlu evinde çocuklarıyla mutlu yaşlanmıştır.
o dönemde büyük bi merakla okuyordum serra nın hayatındakileri, insan ister istemez kendisiyle bağlantı kuruyor, ancak sonadan fark ediyorsunuz ki öyle bir ''en en en iyi'' şeklinde bir hayat yok, kimi zaman boka batıyoruz,saçmalıyoruz, gereksiz insanlar gereksiz davranışlarla bütünden parçalar çalıyoruz.
ipek ongun un bir röportajında okumuştum, kendi kızlarının yetiştirirken ülkemizde bu tarzda kitap eksikliğini fark edip, sonraki nesillerin faydanalabileceği bir karakter yaratmayı istediği için, (bkz: bir genç kızın gizli defteri) serisini yazmış.
ömrü yiyen kitaptır.
zaman kaybıdır.
serra da mal zaten bilkent te burslu bile olmadan turizm otelcilik okuyor ve bu bölümü seçerken anneciğine insanlara hizmet etmeyi, yardım etmeyi sevdiğini söylüyor.be güzelim, nişantaşı güzelim sen evde annene yardım ediyor musun ki, ha?
biraz önce tuvalette aklıma geldi bu kitap. bu serra'nın istanbulda lisede bi arkadaşı vardı. melis olabilir adı. anaç melis diyorlardı sanırım. bunlar mezun olduktan sonra sanırım melis yurtdışına estetisyenlik okumaya gitmişti. orda bir çocuğu sevmiş ve güzel yurdumuza getirmişti. sonra çocuğu nasıl ağırlasak istanbulda diye serra'yı aramıştı sanırım. serra, tarkan konserine götürelim demişti. konsere gittiklerinde çocuk tüm insanların şarkıyı ezbere bilmesine şaşırmıştı.dev koro demişti onlara. konser harbiye açıkhavadaydı sanırım. şimdi harbiye kaç kişi alır anacım? ittire ittire yedi bin falan alır. hadi on bin olsun. grup yorum'un 25. yıl konserinde kaç kişi vardı? ellibeş bin. he demek ki o gavur çocuğu grup yorum konserinde ağırlamış olsalardı melis şimdi dünyaca ünlü bi estetisyendi.çocuk o kadar etkilenecekti yani. olm bu kadar gereksiz bir kitabı okumamın üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala bu kadar kafamda tutuyorum inan hiç anlamadım bende.