Geçen kilerde ki kitapları ayıklarken, serisinin birkaç kitabına rast gelip tozunu aldığım kitaplar. Vay arkadaş bunları okuyarak büyüdük kafamızın güzelliği bundan hep.
Ortaokula giden kızların okuyup da, hayatının öyle olacağına inandıran kitaptır. Kitabın baş kahramanı Serra, güzel aşklar yaşar, gezer tozar, güzel bir bölüm okur, mutlu bir evlilik yaşar. Okumayınız çocuklarım, bizim kampüse gelin anlatırım ben size gerçekleri.
aile küçüklerine okumamaları için küçüklüğümden kalma bacaksız bahri serileri verdiğim kitap ve serisidir.
küçücük yaşta ipek ongun okuyup beyinlerini bulandırmalarını istemiyorum.
hayat o kadar yapmacık cümlelerle akmıyor ne yazık ki.
bizim gibi kadınların birçok şeyi içlerine atmasının gerektiği toplumlarda kızlar tüm iç dünyasını bu defterlere aktarır. bu sebeple okuması zordur. yer yer içinize mıh gibi oturabilir.
Ay ay ipek Ongun. Hayallerimi süsleyen lisede, evlilik hayatımda nasıl olmalıyım bana da böyle evlenme teklifi gelir mi acaba diyerek okuduğum kitap. Ne yazıkki lise hayatım böyle değil ondan daha güzel.
bu kitaptaki serra ergenliğimi çürüttü yemin ederim ki. hepimiz hayatlarımız öyle olacak zannettik. kızın hayatında yaşadığı sorunlar bile elitti. arkadaşları elitti. hilton'da kahvaltılar, brunchlar yok efendime söyleyim çeşme tatilleri. yurt dışına çıkmalar, mükemmel sevgililer. hele o oktay'lı kitap yok mu. eve bırakırdı bu kızı sonra sokak lambasının altında beklerdi. sokak lambasının ışığı oktay'ın sarı saçlarını aydınlatır, yüzüne çekici ve gizemli bir hava katar, serra'dan çok bizim yüreğimiz atardı. sonra bütün adamlar bu oktay'la özgür gibi romantik olacak, deli gibi aşık olacak sandık. yokmuş öyle bir dünya. ya da var da bize denk gelmedi bilemiyorum. ama kendini masalda mı sandın, onlar ancak filmlerde olur diyen sevgililer de istememiştik hiç birimiz. gençliğimi rezil ettin ipek ongun.
Ergenligimin vazgecilmez kitap serisiydi. O zamanlar annem sonradan bunlari okudum diye pisman olacaksin derdi aradan kac sene gecti ve evet utaniyorum.
gençlik kitabı olduğu için karakterlere ve yaratılan kurgulara bok atmıycam. ha deseydiniz ki roman bunlar hikayeleri her yaştan kıza hitap ediyor falan o zaman olmazdı bak ama gençlik kitaplarında tabiki ergen kişiye örnek olacak karakterler yaratılacaktır, bu normaldir yani.
ne kitaptaki serra kadar aklı başında kızlar * ne de onu doğru yönlendirecek aile vardır gerçek dünyada, kitaplarda anlatılanlar olması beklenen, istenen, hatta birçok aile tarafından dışarıya yansıtılanlardır.
aslında hala ara ara açar bakar ironik bi şekilde beğenirim o "mükemmel" hayatı, ama dünya, düzen, ve insanlar öyle değil tabi.
hakkında hiç hoş yorumlar olmayan ipek ongunun kitaplarının serisidir. bende okudum bu kitapları en son; şimdi düğün zamanıydı. sonrasında da çıkarmış yeni öğrendim ve gidip alıcam bu akşam. hala çoğu olaylar -bazılarının cümlesine kadar- aklımda. ara ara açıp bakıyor muyum evet bakıyorum, hatta oturup okuyorum. bende ergendim okuduğum zaman hayaller kurardım ki hala sarı saçlı yakışıklı oktay aklımdadır. ama şimdi bu kitabı çok basit- komik- iğrenç- heder olduk şeklinde asla değerlendirmiyorum ve -lan bunu mu okuduk buna mı özendik! demiyorum. hala kendimden bişeyler buluyorum çünkü benim en iyi arkadaşımdı kitaplarım, ki hala öyleler.. bu seriler odamın en güzel köşesinde durur ve ben 23 yaşında olmama rağmen şimdi düğün zamanından sonra çıkardığı kitapları da alıp okuyacağım.. şimdiki çocuklar küçük sırlar, kavak yelleri, sihirli annemle büyüyorlar, büyüdüler. bizse ergenlik zamanlarımızın aynısını anlatan kitaplarla. hala çocuk gibi hissetmeyi ve öyle davranmayı seviyorum veeee işten çıkıp kitabın devamını almak için sabırsızlanıyorum.
bir kitabını okumuş olun ve ergenlik dönemini atlatın bana hak vereceksiniz.
"bu kitap tamamen para kazanmak amacıyla hiçbir şey üzerine ve hiçbir şey hakkında, hiç edebi birikimle yazılmış olup, yazarı her türlü edebi faaliyeti gerçekleştirmekten mahrum başarısız ve paradan gözü dönmüş ipek ongun bu gereksizlikler dizisinden hala kar elde etmeye çalışmaktadır. kokuşmuş sersem kitaplar yığınının tamamından nefret ediyorum. zamanımı çaldın sürtük serra!
ortaokulda başladım seriye...ve lise de !muhteşem hayaller kurardık yahu aynı eve çıkıcaz şurda olucaz falan. serra yapardım hep kendimi .allahtan ne atasaya aşık oldum ne annemle babam boşandı ne de tek çocuk kaldım. serraya özenip çirkin ördek yavrusundan kurtuldum sonra ankaraya vınn...tuhaf olan ben oktayı henüz terkedip ,terketmeyi göze alıp özgüre sarılmadım.
6.kitapta okumayı kestiğim gerçektende saçmaymış dediğim kitap. ha serrayı sevmedim mi? sevdim! kendime benzetmesemde çektiği acıları kendi acılarımmış gibi benimsedim. 3 erkek olayı olunca oktay'ı yerli yersiz bırakışları olunca sevmemeye başladım. tabi özgür favorimdi. uzun saçları olsun sarışınlığı olsun... ama serra çok bozdu. bozmaz dedim bozdu. evlenmesine dayanamadım zaten.
ipek ongun'un yazdığı, hakkında tonla atılıp tutulan kitap ve serisi.
yukarıdaki 167 entryde de kötülenmiş. ortaokul çağlarında okuduğumuz hatta severek, elimizden düşürmeden okuduğumuz kitap serisi bu arkadaşlar. birçok çocuk bu kitapları okuyarak okumayı sevdi, birçok kız çocuğu bazı zorlukları bu kitaplardan öğrendi. öğretmenlerin verdiği birçok kitaba göre de akıcı ve ilgi çekici. bırakalım kötülemeyi ve aşağılamayı. buraya bu şekilde entrylerinizi yazmanızı ve burda yazmanız için bir rol sağlamıştır o kitaplar. çocukluğa inmemiz lazım. etrafımda kitap okumayı sevmeyen bayağı fazla insan var ve bunların bir kısmı yetişme çağında. onlara okuması için baskı yapmıyorum "anaç abla, öğretmenlerin verdiği kitaplar çok sıkıcı" diyorlar. onlara bu seriyi okumasını tavsiye ediyorum. yahu arkadaşlar bırakın okusunlar. buraya girip bu yorumlarını okuyan bir çocuk bu kitabı okumak ister mi? ben olsam bırak almayı okumayı, yüzüne bakmazdım.
ipek ongun'un her seferinde bu son kitabım dediği ama bir sonraki kitabının arka kapağında ''napayım siz çok istediniz ben de yazdım.'' dediği kitap serisi.
kitapta mantıksızlıklar birbirini kovalıyor doğru. aylin ve simten gibi aklı 5 karış havada kızların boğaziçi'ne gitmesi çok normal birşeymiş gibi gösteriliyor.
içinde çok ciddi mantık hataları bulunan kitap. şimdi bu serra denilen salak güya inek. çok çalışkan. ama bilkent turizme gidiyor. ismini hatırlayamadığım bir kitapta sırf burs alabilmek için çok çalışıyor. sonra da bursu kaybetmemek için çok çalışıyor. buradan anlıyoruz ki serra salağı turizme paralı gidecek kadar mal. sorun şu ki bunun bir de dilek diye arkadaşı var derslerle filan pek alakası yok. ama odtü mimarlığa gidiyor. işte burada hassiktir diyoruz. biri inek paralı olarak turizme gidiyor ki turizm bölümünün puanları hala çok düşük. hatta kapsamlı bursluları bile düşük sayılır bilkent'de. diğerinin aklı beş karış havada ve mimarlığa gidiyor hem de odtü'ye. ipek ongun serra2yı bakın ne kadar zeki üniversitede burs aldı çalışkanlığı sayesinde diye göstermek istemiş olabilir tabi fakat bu serra ve ailesinin inanılmaz derecede mal olduğu gerçeğini değiştirmiyor. tabi bu kitapları okuduğumda baya küçüktüm bilmiyordum fakat geçen sene anladım ne kadar saçma bir seri olduğunu. oysaki o zamana kadar serra'yı çok kıskanırdım. ama ben ondan daha zekiyim lan en azından en baştan burslu olarak gittim. sonradan burs için kasmadım. gerizekalı sersem serra nolcak.
çoğu entryi okudum herkes tiksinmiş resmen kitaptan ama 6 kitabı hakkında da yorum yapmış.
her ergen gibi orta okulda tanışmıştım o kitabla. en son düğün zamanını okumuştum. elimden düşürmezdim bir sonraki serisini dört gözle beklerdim annem de alırdı.
ilk defa aşkın ne demek olduğunu o kitaptan okudum. utanmayı, sevmeyi, arkadaşlığı, hayal kırıklığını, ayrılığın ne demek olduğunu vs vs.
şu an yazdıkları hoş gelmeyebilir çünkü kadın tam da yeni büyümeye başlamış hayatı yeni yeni gören gözler için yazmış o kitabı.
etrafınızda kaç liseli yada ortaokul öğrencisi kitap okuyor ki hiç olmazsa bu ve buna benzer kitaplarla okumayı sevsinler.
ayrıca hiç de ruhumda derin izler yaralar bırakmadı.