bir genç kızın gizli defteri

    1.
  1. ipek ongun un yeni gelisen bir genc kizin hayatini mahvetme amacli yazdigi 6 kitaplik gunluk serisi. serra adinda akillara zarar bir bas karakteri vardir bunun, hic hata yapmaz, sacmalamaz, ona iyilige kosar buna iyilige kosar 6 kitap boyunca usanmadan gırtlakla beni diye bagirir insana. ha bi de bunlar universite sinavina giriyodu, butun sene geziymiş sevgiliymiş otmuş bokmuş muhabbeti yapıp odtü mimarlik, bogazici bilgisayar muhendisliğigibi bölümler kazandılardı. hatta aynı sınıftan turizmi kazanan bir salak olarak serra bile vardı, öylesine ütopik bir sınıf. 6. kitabın sonuna kadar okudum serra sonunda sevişecek diye, şimdi düğün zamanında bile sevişmedi hatun. rüya gibi bir evlilik yaptı ama. her genc kızın başına...
    sonuç itibariyle;
    (bkz: allah belanı versin ipek ongun)
    183 ...
  2. 94.
  3. ortaokul yıllarımı heba eden kitaptır. saçmalıklarla doludur. özellikle üniversiteyi kazandığı ve üniversite için ankara ya gittiği kitapta ciddi ciddi oha demişliğim vardır.

    2 yıl sonra baş kahramanımız sivilceli, gözlüklü, tontiş, telli serramız bir masal perisi edasında kitaba geri döner. kilo vermiş, sivilceleri stresli olduğu dönemler hariç azalmış * , gözlükleri yerine mercek * * takarak gözlükleri atmış, telleri çıkmıştır. 2 yıl arayı öss için vermiştir. stresten saçımız başımız döküldü, günde 10 saat çalıştık gibi şeyler yazmaktadır kitapta. fakat her ne hikmetse serra karakterimiz bilkent üniversitesinin turizm bölümünü burssuz (!) kazanmıştır.

    aynı sınıftan odtü mimarlık * , marmara bilgisayar mühendisliği * , istanbul hukuk * , mersin işletme * ve hatırlamadığım bir üniversitenin güzel sanatlarına giden şahıslar * vardır. * * *

    saçmalık biter mi? tabi ki hayır! 4 sene boyunca serra nın günleri, okula gitmek, ders çalışmak ve evde yedek yemek olsunda bütün hafta rahat edeyim daha çok ders çalışırım diyerek, 4-5 çeşit birden yemek yapmakla geçecektir. ulan insan bi dışarı çıkar, kızılay a gider, bi iki bira devirir, sinemaya gider, geyik çevirir, arkadaşlarıyla eğlenir falan ne biliyim. ha bi de oktay diye bi sevgilisi vardır. ay çok utanır oktay dan bu. oktay buna çok güzel olmuşsun der utanır, kızarır, bozarır falan filan. bi de oktay bunu öpünce kendini yıldızlarda hisseder.

    kitabın özeti budur. okuyuşumun üzerinden 6-7 sene geçmesine rağmen bende derin izler bırakmıştır. * *
    28 ...
  4. 196.
  5. Şaka maka ergenlik dönemlerimin en güzel kitabı idi.
    Hâlâ da kitapligimin ilk rafında yerini korurlar.

    Bilmem kaç kitaplık seri.

    Son kitabında baş karakterimiz serra, evlenip çoluk çocuğa karışmış.
    ipek Ongun'u hissetmek adına, evlendiğim zaman alıp okuyacağım... *
    Hem ayrıca niye ipek Ongun bu kadar kötülenir anlamam ki.

    Hayır, ergen yaştaki kardeşlerinize saçma sapan puccaları okutacağınıza, genç zihinlerini sapkinliklarla dolduracaginiza şunlardan okutun daha iyi.

    Okuyalım, okutalım.
    13 ...
  6. 4.
  7. okunmaya değer bir yapmacıklığa sahiptir bu seri. evet, okunmaya değerdir. çünkü gençlerin okumaya ısınması için pembe, salak diziler havasında, ipek ongun tarzında saçma sapan kitaplarla zaman öldürmesi gereken bir geçiş süreci vardır. bu süreçte kimler salak? , kimler iyi yazıyor? diye bu yeni yetme gençler fikir edinirler. sapla samanı ayırırlar işte. eleştirme, sorgulama, farketme gibi zihinsel eylemlerinde çocuklara bu geçiş döneminde yardımcı olduğu için ipek ongun teyzemize teşekkür ediyoruz.
    (bkz: kabızlığa birebir romanlar)
    13 ...
  8. 23.
  9. çok kolpa bir kitap serisidir. Okumuştum 12-13 yaşında erkek halimle, hiç de bir genç kızın gizli defteri gibi değildi. "Bugün okula gittim, öğretmen serra nasısın dedi, sonra sıkı sıkı sarıldık" modunda gelişip sona eriyordu. öyle gizli defter mi olur lan. aldın yürüdün üniversitelere geldin hiç mi seks yapmadın..? sakladın dimi asıl defteri..
    10 ...
  10. 2.
  11. bir kitabı yetti bile denilesi kitap serisi. şöyle ki ilk başta bir kızın cidden başına gelebilecek bütün olayları sanki yaşamış gibi * anlatan vay be harbiden ben de yaşadım diyerek sanki bir büyücü gibi okuduğunuz sonra sizi bayan kitap. en güzel yerinde bırakmak nedir bilmeyen ipek ongun 'a biri bunu söylemeli. (bkz: kitabın sonuna doğru batırmak)
    10 ...
  12. 20.
  13. ilk kitabı hâlâ tek geçilebilecek seri!

    ilk romanda, serra'cık lise çağında şişman ve gözlüklü sıradan bir kızdır. hoşlandığı bir çocuk vardır, atasay diye, işte bu bir ev partisi düzenler. kahramanımız pür heves partiye gider "belki beni dansa kaldırır" ümidiyle. amma velakin, kimse dansa kaldırmayınca gözlüklü ve şişman kızımız, bunalım olur, güzel değilim diye. sonra yaz tatilinde teyzesinin yazlığına çeşme'ye gider. orada ilk kez bacaklarındaki kılları alır serra! * tiki kuzeninin tiki ortamına dahil olur, anne babası diplomat olan yakışıklı çocuklar, milli yüzücüler, çeşme sosyetesinden kızlar vardır grupta. bir de cüneyt vardır tabii, serra'yla çok ilgilenen esmer, yakışıklı genç! serra atasay'ı unutmuş, cüneyt'e tav olmuştur. günler böyle tatlı geçerken kahpe kader bir oyun daha oynar: serra anne babasının boşanacağını öğrenir. sinir krizleri geçirir, yataklara düşer filan. kalktığındaysa hayat tam tersine elma şekerine döner. kızımız yeni grubundaki yüzücü tümay'dan yüzme öğrenmiş, kilo vermiştir. gider lens taktırır, gözlüklü şişman kız imajına adiós der. o da yetmez perma yaptırır, şekil olur. o da yetmez cüneyt'le işler ilerler..vs. tatil bittiğinde yepyeni bir serra olarak başlar okula. atasay gözlerini ondan ayıramamış, * serra da havasını atmıştır. sonra gider okulun edebiyat koluna katılır. bir de edebiyat ortamı yapar kendine. cüneyt'le mektuplaşır. * okul dergisine yazılar yazar. yalnız, yazdığı bir yazıyı bill cosby'ye ithaf etmek isteyince rehberlik hocasıyla papaz olur, disipline gider, orada da sinir krizleri geçirir. zaten kahramanımız muayyen olur gibi düzenli aralıklarla sinir krizleri geçirmektedir, normaldir. sonra bunu da atlatır. bütün kitap üzülme, bu da geçer mesajı vermekten ibarettir zaten!
    10 ...
  14. 5.
  15. her genç kızın okuyup*, o yaşta ya da ileride tiksindiği kitap
    7 ...
  16. 167.
  17. 13 mayis:
    sevgili gunluk, bugun tekneyle yolculugumuz ba$ladi. havalar cok guzel. cok mutluyum.

    14 mayis:
    kaptan cok yaki$ikli bir genc. adi tolga. sanirim o da beni beni begeniyor. ama emin degilim. hava cok guzel.

    15 mayis:
    bugun suya atladigimda burnum kanadi. ama hic acimadi. teknedeki herkes guldu. ama sen gulmuyorsun. iyi ki varsin. iyi geceler.

    16 mayis:
    kola icerken guldum ve burnumdan kola cikti. herkes guldu. neden bilmiyorum. hava cok guzel.

    17 mayis:
    en sonunda onunla tani$tim! yani tolga'yla. birlikte yemek yedik. inanilmazdi. hava cok guzel.

    19 mayis:
    kamarasina davet etti, ama kabul etmedim.

    19 mayis: yazmayi unuttum. ozur dilerim. hava cok guzel.

    20 mayis:
    eger kamarasina gitmezsem, tekneyi batiracagini soyluyor. ne yapsam acaba? hava cok guzel.

    21 mayis:
    120 yolcunun hayatini kurtardim. hava cok guzel. yarin eve donuyoruz.

    not:kız olan ben değilim.

    belki kaptanımdır ama.
    7 ...
  18. 42.
  19. 23.10.2007

    sokakta değil, yatakta orospu olacaksın gerizekalı. sokakta değil, yatakta. sokakta değil, yatakta. ühühühühü.
    11 ...
© 2025 uludağ sözlük