susman ne anlama gelirdi senin,
bir karanlık zemheriden durup beni seyretmen?
I
içimde uçurumlar, kara güller, sayhalar
döne devrile sokaklar, alnım ateşler içre.
aylar var ki
en açılmaz çehresiyle girer kanıma hüzün
onmaz sözcükler taşırım gecenin koyusuna;
buz gibi değer tenime ani yüzü ölümün,
çaresizim, ihanet bir güzdür canoy, üşürüm.
öfkenin en beyazıyla bir zaman
yalan mıydı ışıdığı yüzümün,
ya nisan,
bana dimdik sözler söyleten usta çocuk?
II
boynumda beni hayata çeken urgan,
kulağımda senin öfke kırmızısı kelimelerin
akşamın
kırbaç gibi uğultusuna gerilen yüzüm
nerede bulur şimdi
soğukla ve karla ve yağmurla aydınlanan yüzleri?
sonra yorgun düşerim dinçtir çelişkilerim
gider el değmemiş yerlerinde gecenin
sürgünler imzalarım.