adamdır. adamın dibidir. hani böyle diblerden görünmeyendir. yarın o bir gün "çocuklarım yesin, ben yemesem de olur" diyebilen babadır. genelde bunu anneler yapar.
evden cikarken parami evde birakip, sadece cuzdani aliyorum. tamam cimriyim, memnunum da boyle. ama acil bir sey olursa parasiz pulsuz ne yaparim bilmiyorum. ustesinden geldigimiz eglenceli anlar da oldu tabii.
hep istediğim gibi yaşayan insandır. takdir edilesidir. sokak köpeklerine bakarım cebinde 5 kuruşu yoktur ama çöpten buldugu bulasık sungerı ıle oynar mutludur. insanoğlunun en büyük yarası parasızlıktır. birinin size acımasını istiyorsanız ''param yok'' dersiniz hep. aslında onlar gibi parasızda mutlu olabilmek beklentileri en aza indirebilmek hayattan tam tatmin sağlamanın en temel yoludur.
hayattan beklentilerini en aza indirgemiş insan tipidir. böyle bir evreden geçmişliğim var, bu gibi zamanlarda genelde evden çıkmaz insan, dolaptaki dibi kalmış yiyeceklerle yetinir, yemek almaya değil söylemeye dahi üşenir, aç kalır. zaten canı da istemez belli bir süre zarfından sonra, unutur. dışarı çıkacağı varsa şayet otostopla yolunu bulur, otobüs beklemez. arkadaşının yiyeceğinden otlanır, birasına sulanır. sebebi parasızlık değil; içinde bulunulan ruh hali. tecrübeyle sabit.
bir gün için de hiç para harcamayarak bitiren insandır. benim arkadaş bu, adı da fırat yaşı 27, neyse, adamın hiç bir huyu yok amk, ne sigara ne iddaa ne içki ne yol parası ne bir şey, şaka gibi ama öyle işte. geçen buna sordum, fırat dedim, sen hiç para harcamıyor musun harbi dedim? yok lan valla belki ay da 20 tl filan harcıyorum dedi adam ya! vay amk.