sonunda türkiye'de yaşamakta olan insanların nasıl birbirine düştüğünü, nasıl parçalandığını, oyun içinde oyun oynanıyor diye oyuna nasıl alet olduğu görülüyor. öyle ki sorgulama kabiliyeti sıfıra inmiş bu toplumda... biri çıktı "bunları devlet buraya bilerek soktu bunlar çarşı grubundan değil, bizi itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar" falan filan.
ondan sonra herkes başladı bir "gezi" muhabbetine. sonra "gezi gezi diye dolaşıp bu olanlara şöyle böyle yaklaşanların da yatacak yeri yok" dendi. bu ülkede kimin yatacak yeri var arkadaşım? sen söyle o zaman, biz de ona göre davranalım.
çok merak ediyorum. bu beşiktaş taraftarı olmayan kişiler sahaya indi ya hani, beşiktaş kazansaydı yine inecekler miydi? yani komplo için beşiktaş da maçı sattı bunlara öyle mi? her şey kılıfına uydurulsun diye yani? bir futbol maçı için, bir taraftar grubunu hedef alarak, onları itibarsızlaştırmak mı istediler? bunu yapmanın çok daha basit yolları var arkadaşım.
o kadar futbol faşizanı aşağı sandalyelerle, onla bunla aşağıya inmiş, ortalığı savaş alanına çevirmişler. neymiş efendim? "onlar bizden değil" imiş.
kim bizden? siz kimsiniz? kanser hücresi gibi bir anda yayılmaya başladınız vesselam. oturduğum yerde kala kaldım.
6.ayda biraz umutlanmıştım bu ülke için, kendi genç arkadaşlarım için. şimdi bu genç arkadaşlarım her şeyi "gezi" ye yorarak "gezi direnişi" olarak hafızalara kazınmış olan olaylarında içini boşaltmaya başladı. nasıl atatürk itibarsızlaştırıldı, robot gibi bir zorunluluğa getirildi bu güzel abim, amcam, babam. şimdi bu gezi direnişine ve bu direnişte canlarını veren arkadaşlarıma mı geldi sıra ey kafası boşluklarla dolu ademoğlu!
evet! ligtv denen kanal olayları veya medya mensupları siyasi bir zemine çekme gayreti içinde olacaklardır. sen niye onların ekmeğine yağ sürüyorsun ki? bak işte istedikleri oldu. ben de gelip satır satır yazdım burada bunları. istediklerini yaptırdılar bize yani.
türk futbolunda bedava bilet de, sahaya kaçak girmek de yeni bir şey değil. tam hatırlamıyorum. beşiktaş taraftarı geçen sezon veya ondan bir önceki sezon da aynı haltı yedi. bir tanesi eboue'ye saldırıyordu neredeyse hatta. hatırlamıyorsunuz değil mi? hatırlamazsınız.
çünkü benim vatandaşımın kafası 2 mb alabiliyor. o da her sabah yenileniyor zaten. eğer devlet bir oyun oynayacaksa, vatandaşını da bu işin içine katar. bakın uzmanlar ne diyor: "kutuplaşma sadece iktidara yarar." ben demiyorum, onlara inanın bari.
bir futbol müsabakasından başlayıp konuyu o kadar çok yanlış yerlere çekiyorlar ki. ben böyle haysiyetsizlik, mesnetsizlik görmedim. allah aşkına sorarım. şu olaylardan sonra çarşı itibarsızlaştı mı yani? çarşı hala çarşı. beşiktaş taraftarı, 5 gün sonra yine beşiktaş taraftarı olacak.
her şeyi birbirine karıştırıp, kavram kargaşaları içerisinde, ne yaptığını bilmeyen, kaç yaşına gelmiş hala kimliğini kazanamamış insanların yaşadığı, sosyopatların yönettiği şu ülkede bir maç bile izlenmez oldu. ağız tadıyla evde oturamıyoruz, okula gidemiyoruz, sevgiliyle gezemiyoruz. herkeste bir telaş, herkeste bir huzursuzluk. bilmiyorsanız konuşmayın, boşa sallamayın. bırakın yetkililer ilgilensin, halletsin. ondan sonra süzgecinden geçir, açıklamanı öyle yap.
aklı başında olmayan yetkililer varsa zaten ortaya çıkar. herkes hak ettiğini bulur. ama lütfen, her şeyi yaşanmışların altına süpürmeyin.
