fotoğrafta görülen sizin yerinde yeller esiyorsa, o zamankinden beter bir haldeyseniz eğer bakışların şekli daha da acı bir hal alacaktır, aslında baktığınız o resim değil nereden nereye geldiğinizdir.
resimdeki anların gerçekliğine inanma çabasıdır. zaman o anda donmuş, yüzlerde gülüşler, bakışlarda anlam donmuştur. resimdeki an o acı acı baktığınız andan oldukça uzaktır...
fotoğrafın çekildiği an çok uzaklarda kalmışsa, o sırada yanınızdaki kişinin artık nerelerde olduğunu bile bilemiyorsanız, o fotoğrafın çekildiği günü hala buruk bir şekilde anımsıyorsanız işte acı acı bakarsınız.
üzerinden çok zaman geçmiştir, yaşlanmışsınızdır o zamandan beri belki, çok gerilerde kalmıştır o an. bakarsınız fotoğrafa ve hatırlarsınız o mutlu, umutlu günlerinizi. kimbilir ne düşünceler vardı o fotoğraf çekilirken kafanızda, gelecek günlerin heyecanını taşıyordunuz içinizde, belki de bir gece önce uyuyamamıştınız heyecandan kimbilir. sonuçta geçmişte kalmış, gelmeyecek, bir daha asla yaşanamayacak olan bir ana bakıyorsunuzdur. insanın acı acı bakması bu yüzdendir işte fotoğrafa, düşünürsünüz o gün şimdiki halimi tahmin edebilir miydim? biri söylese inanır mıydım?
bazen de, senden önce o fotoğrafa bakanı düşünerek bakmak ve acı çekmektir.
kaybettiğiniz babanızın cüzdanından çıkan kendi fotoğrafınızdır bazen acı acı baktığınız fotoğraf...