bir fotoğraf bin kelimeye bedeldir

    6.
  1. derlediğim birkaç örnek:

    1980 Michael Wells, ingiltere
    Uganda'da açlıktan ölmek üzere olan bir çocuk ve bir misyoner.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/34351/+
    -
    1963 Malcolm W. Browne, ABD
    Budist rahip Thich Quang Duc, Güney Vietnam Hükümeti'nin din adamlarına eziyet etmesini kendini yakarak protesto ediyor. Rahip yanarak ölürken hiç ses çıkarmadı ve kıpırdamadı.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/34352/+
    -
    1992 James Nachtwey, ABD
    Somali'de bir anne, kıtlık sonucu ölen çocuğunun cansız bedenini kaldırıyor.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/34353/+
    -
    2002 Eric Grigorian, ABD
    iran'da asker ve köylüler, depremde ölen kurbanlar için mezar kazıyorlar. Bir çocuk ise ölen babasının pantolonuna sıkı sıkı sarılmış, yanıbaşındaki boşluğa babasının gömülmesini bekliyor.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/34354/+
    -
    2003 Jean-Marc Bouju, Fransa
    Iraklı adam, savaş esirlerinin tutulduğu bölgede çocuğunu rahatlatmaya çalışıyor
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/34355/+
    5 ...
  2. 1.
  3. bir adet fotoğrafla anlatılabileceklerin sınırsızlığıdır.
    3 ...
  4. 9.
  5. ve o fotoğrafı görürsünüz, hayatınızın şokunu yaşarsınız, bitmeyen acılar başlar... orda eşiniz ve bir başkası varsa eğer...
    4 ...
  6. 11.
  7. kitap okumaya üşenen ya da pek okumayan insanların çaktırmadan alttan alta vermek istedikleri mesajdır.
    2 ...
  8. 2.
  9. kimsesiz afrikalı çocuğun başında bekleyen akbaba'nın fotoğrafını gördükten sonra katıldığım önerme.
    1 ...
  10. 3.
  11. 5.
  12. iki kelimeyi bir araya getiremeyen fotoğrafçının kendini kandırma biçimi.
    1 ...
  13. 10.
  14. 8.
  15. 4.
  16. sözsel öğelerin bittiğii anda başlayan görsel öğedir. kimi zaman dokunur, kimi zaman acıtır. susup odaklanılmalıdır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük