örnekleri türkiye'de fena halde mevcuttur. bir dönem sokaklar deliyürek'lerden geçilmezken, daha sonraları polat alemdar'lar görmeye başladım dört bir yanımda. şimdi bakıyorum herkes behzat ç.!
bu durumun birde bir dizi içinde yaşadığını sanmak vesiyonu vardır.
yıllarca adını duyduğun, bir türlü izlemeye vakit bulamadığın ve çok merak ettiğin bir diziyi (bkz: heroes) boş bir döneminde, beş günde 3 sezon birden izlersen bir anda diziyle bütünleşebilir, dizinin içinde yaşadığını düşünmeye başlayabilirsiniz.
beşinci günün sonunda ilk dışarı çıktığında, yolda yürürken kendini Tracy Strauss sanarak, bir yerlere dokunmaktan korkabilirsiniz.* yada D.L. Hawkins sanarak, durun şu kapı açılmadan ben bu kafeye girebilirim gibi arkadaşlarına hava atmaya çalışabilirsiniz.**
daha çok çocukken yaşanan durumdur.*
sürekli film bir yerde kesilecekte, ben gerçek o güzel hayatıma geçicem sanırdım. senaryo içindeki senaryomda şöyleydi: güya yönetmen kestik diyecek, bende üşütmiyim diye sırtıma bornozumu alıcaktım. ee bildiniz, başroldüm. ünlü bir oyuncuydum falan filan. şimdi düşünüyorumda baya saf çocukmuşum.