arkadaşın, tartıştığınız konu hakkında hararetle bir şeyler anlatmaya çalışır.
anlattıklarını desteklemek ve de temellendirmek adına başka argümanlara başvurur.
sonra da;
-hani 'zikkoş' filmi var ya, orada da bu konu geçer.
-hı hı
-hani işte karakter, dönülmez bir akşamın ufkuna girer, ufuk da ona! hatırladın mı?
-eee.
-işte karakter ufukta kaybolunca, bir köprüye gelir, neydi o köprünün adı, üff hatırlayamadım, izledin mi sen o filmi?
tam da bu soru karşısında, en başta "hı hı" diye verdiğin cevap yüzünden, izledim demiş bulunduğun için
artık geri dönülmez bir yola girmiş olursun. "izledim ama uzun zaman oldu" demek zorunda kalırsın.
oysa gözlerin, bakışın, duruşun, o kadar sırıtır ki; bal gibi bellidir izlemediğin,
ya da okudum dediğin kitabı okumadığın.
kimi zaman kendimize gelir, izlemedim ya da okumadım deriz.
kimi zaman da bahsedilen kitap, film ya da her neyse gerçekten okunması ya da bilinmesi gereken
bir şeyse, gururumuza yedirip okumadığımızı/izlemediğimizi söyleyemeyiz.
bazen o hataya düştüğümü itiraf etmeliyim. ama işte her şey, o dönülmez akşamın ufkuna girmekle başlıyor.
bazen rezil olmamak adına bazen de nasıl izlemedin olum gibi soruların muhatabı olmamak adına yapılan durum. ancak sonrasında izlemediğinizin anlaşılmış olması ihtimali de var.
(bir muhabbet vardır ve birden konu filme gelir)
-aaa, aynı x filmindeki gibi. biliyorsun di mi?
+hmm... he doğru evet.
-ne filmdi ama ya. ikinci kere izlediğimde bile aynı heyecanı aldım.
+hı hı.
-kovalama sahnesi nasıldı ama? kovalıyorlardı uçurumun kenarına kadar geldiler sonra birden helikopterle çıktı vs.
+... evet alikopterle gelmişlerdi.
-olum sen izlediğine emin misin bu filmi?
tabi olum izlemez miyim? şey oynamıyor muydu, hmm... şey işte. ismi gelmedi aklıma. çok zaman olmuş izleyeli unuttum herhalde.
-nasıl çok zaman geçti daha 3 ay önce vizyondaydı.
+tamam lan izlemedim yeter amk, amma uzattın yav. izlemedim işte mutlu musun he mutlu musun?